Takip Et

Cumhuriyet Hükümetlerinin Tarıma Yaklaşımı-50

Demokrat Partinin iktidar yıllarında tarıma yaklaşımını değerlendirmeye aldığımızda Türk çiftçisi açısından pek çok olumlu düzenlemenin yer aldığını görürüz.

Demokrat Partinin ilk iktidar yıllarında tarım sektörünün ekonomik büyüme üzerinde etkisinin ağırlıkta olduğunu göstermektedir. Bu yıllarda tarım kesiminin milli gelir içindeki payı %40’a yükselerek ekonomik gelişmede belirleyici role sahiptir. Ancak bu sektörün toplam istihdam içerisindeki payı %80 civarındadır. Tarım kesimindeki hızlı üretim artışları yurtiçi piyasanın genişlemesine katkıda bulunarak, tarım sektörü bir yandan ihracat gelirlerini artırırken, iç piyasaya dönük sanayinin gelişmesinde uygun ortam hazırlamıştır. Sanayi sektörünün GSMH içerisindeki payı yaklaşık %13 iken istihdam içindeki payı %10’dur. Hizmetler sektörünün GSMH içindeki payı ise %46 iken, istihdam içerisindeki payı %15 olarak gerçekleşmiştir. Bu verilere göre tarımla geçinenlerin ulusal üretimden aldığı payın göreceli olarak düşük; buna karşın hizmetler sektörünün aldığı payın yüksek olduğunu söylemek mümkündür. Sanayi kesiminde çalışanlarla, gelirden aldıkları paylar arasında önemli bir fark olmadığı görülür (1).

Tarımı desteklemeye yönelik politikalar çerçevesinde bu dönemde tarımsal kredilerde de çok büyük artışlar yaşanmıştır (Bakınız: Şekil 1). Tarım kredi miktarı 1950 yılında 810 milyon TL iken, 1960 yılında 4,7 milyar TL’ye yükselmiştir. Tarım sektörü aynı zamanda taban fiyat uygulamaları ve destekleme alımları aracılığıyla da desteklenmiştir. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) tarafından taban fiyatlarında, üreticiye önemli bir kâr marjı bırakılmıştır. Yüksek taban fiyat uygulamaları neticesinde bitkisel üretim çok büyük miktar artış göstermiş, ancak bunun sonucunda da meralar ve hayvancılık açısından nispeten bir gerileme söz konusu olmuştur (2).

İkinci Dünya Savaşı sonrasında altın çağ olarak anılan çeyrek yüzyıllık genişleme dönemi, dünya ekonomisi açısından en güçlü büyüme ve refah dönemidir. Bu dönemde Avrupa’nın doğusu ve güneyi de dahil olmak üzere, tüm bölgeler güçlü bir büyüme trendi yakalamıştır. Japonya, İtalya, İspanya, Portekiz, Yunanistan, İsrail ve Güney Kore gibi Türkiye ile karşılaştırma yapılabilecek ülkelerde kişi başına GSYİH yılda ortalama yüzde 5’in üzerinde bir hızla artmış ve bu ülkeler 1950 yılında kişi başına geliri en yüksek ülke olan ABD ile aralarındaki farkı ciddi biçimde kapatmayı başarmışlardır (3)

DP döneminde, tarım sektörüne sağlanan kredi olanaklarının genişletilmesi, karayolu ulaşımının geliştirilmesi ve tarım ürünleri fiyatlarının önceki yıllara göre daha çok desteklenmesiyle birlikte tarımdaki gelişme hız göstermiştir (4).

 

(1):Oktar ve Varlı, 2010: 9; DPT, 1963: 15; Kepenek ve Yentürk, 2005: 131.

(2) Erdoğan Günal, Türkiye’de Seçim Sistemlerinin Siyasi Kurumlar Üzerindeki Etkileri, Turhan Yay., Ankara, 2005, s. 80-109 Bkz. Yılmaz agt.

(3): Pamuk, Şevket (2007), Dünyada ve Türkiye’de İktisadi Büyüme, 1820-2005 (Ankara: Türkiye Bilimler Akademisi Yayınları).s 11.

(4): Erdoğan, a.g.m. s 91. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.