Takip Et

2019 YILINDA TARIM SEKTÖRÜNDE SOSYAL GÜVENCE

“Ülkemiz istihdamında tarımsal istihdamın oranı % 25’lerde iken Avrupa Birliği(AB) ülkelerinde ise; Almanya’da %2,4, İspanya’da % 5,6, İtalya’ da % 4,7, Fransa’da % 4,3 ve Polonya’da ise % 18,2 civarındadır. Bu istatistiklerinde gösterdiği gibi ülkemiz tarım sektörü AB ülkelerine oranla insan gücünün ön planda olduğu bir sektördür.”

Her alanda olduğu gibi Sosyal Güvenlik alanında da Tarım sektörü yarışın son sırasında…

Neden?

Öncelikle kendisini sosyal güvenlik şemsiyesine alması gereken üretici, diğer borçlarını ödemekten sıra ve imkan bulamadığı için ,İlçe Tarım ve Orman Müdürlüklerinde ve Ziraat Odalarında muafiyet belgeleri düzenleterek sigorta primini ödeyemektedir.

Üretici ailesi dışında kalan çalıştırdıklarına sosyal güvenlik primi zaten ödeyemez durumdadır.

Bu alanda yasalar neyi öngörmektedir?

“Tarım ve orman işleri genellikle çalışma hayatına ilişkin yasaların uygulama alanının dışında tutulmuştur. Bunun nedeni, bu işlerin dağınık bir şekilde ülke düzeyine yayılmış bulunması, çok çeşitli ve mevsimlik işlerden olması, iş gücünün mevsimlere ve doğa koşullarına göre başka bölgelere göç etmesi gibi değişik çalışma biçimleri nedeniyle tarımda çalışanları işçi ve işveren olarak ayırmanın güç olmasıdır.”

“Nitekim Tarım sektöründe çalışan kesim Türk sosyal güvenlik sistemine entegre edilmeye çalışılan en son grup olmuştur. Dünyanın genelinde buna benzer bir durum söz konusudur. Bu, daha çok tarım sektörünün ekonomik ve teknolojik yönden gelişimini tamamlama sürecinin diğer sektörlerden çok daha uzun sürmesiyle ilgili bir durumdur. Tarım sektörünün klasik üretim yöntemlerinden sıyrılıp teknolojik gelişmeye ayak uydurması ve buna bağlı olarak tarım çalışanlarının refah seviyelerinin yükselmesi bütün ülkelerde arzu edilen bir durumdur(SGK, 2013:8)”

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla açıklama yaparak, 2018 yılı Kasım ayı itibarıyla tarımda çalışan 5 milyon 23 bin kişinin 2 milyon 178 binini, bir diğer ifadeyle yüzde 43,4’ünü kadınların oluşturduğunu belirtti.

Ancak Tarım kesiminde sigortasızlık en fazla kadınlarda yaygın.

Sayın Bayraktar’ın bu konuda önerileri bulunmakta:

• Pozitif ayrımcılığı hak eden kadın çiftçilerimizin sosyal güvenlik sistemine katılımının desteklenmesi için teşvik edici önlemler alınmalıdır;

• Kadın çiftçiler, çalıştıkları her yıl için ilave 90 gün, 4 yılda 1 yıl yıpranma almalıdır;

• Bu yıl 26 gün olarak uygulanan, 2023 yılında 30 güne çıkacak olan Tarım Bağ-Kur prim ödeme gün sayısı, 2008 yılında olduğu gibi 15 güne indirilmelidir;

• Tarımda çalışan kadınlar, sigortalı olmadan önce gerçekleşen doğum nedeniyle, hizmet borçlanması yapılabilmelidir:

Acaba bu şartlarda kendisini besleyemeyen Türk çiftçisinin sigortalı işçi çalıştırmasını beklemek ne derece gerçekçidir?

Kaynak: Müslim Demir, Mevsimlik Tarım İşçilerinin Sosyal Güvenlik Haklarına İlişkin Değerlendirmeler ve Öneriler. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.