Takip Et

TARIM TOPRAKLARI VE DOĞAMIZI KORUMAK İÇİN NELER YAPIYORUZ

Günümüzde batı ülkeleri gıdanın varlığını tartışmayı bırakmış en sağlıklı ve beslenmeye en uygun ve ideal gıdaya ulaşmayı garanti altına almayı planlamış ve bu süreçte yürümektedirler.

 

Peki biz uluslararası platformlarda ve ulusal düzeyde neler yapıyoruz?

 

Öncelikle devlet-politikacın yaklaşımını ele alalım.Tarım,gıda,çevre konuları devletin ve politikacıların son tercihi durumundadırlar.Çünkü bu erklerin sanayici,iş dünyası ve uluslararası şirketlerle tarımı,gıdayı ve doğayı koruma konusunda direnç ve mücadele azimleri yetersizdir.

 

“Türkiye, Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesini (UNCCD) 15.10.1998 tarihinde imzalamış ve sözleşme 16.05.1998 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Uluslararası kaynaklarda “Arazi Kullanımı, Arazi Kullanımındaki Değişiklikler ve Ormanlaşma (LULUCF)” başlığına bilimsel kuramsallıkla yaklaşılmak durumundadır. Tarımsal işletme ölçeğinin büyütülmesi ve verimliğin artırılması, enerji tarımının geliştirilmesi, toprak-su ilişkilerinin ve tarımsal sulamanın etkinleştirilerek geliştirilmesi çalışmaları Bakanlıkların temel politikasını oluşturmaktadır. “

 

“BM Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi (UNCDD) kapsamında ülkemizde “Arazi Bozulumunun Dengelenmesi” başlığında COP 12 Taraflar Konferansı düzenlenmiş ve Ankara İnsiyatifi oluşturulmuştur. Bu doğrultuda “Çölleşme İzleme Sistemi ve Türkiye Çölleşme Risk Haritası (İklim Verileri)” üretilmiştir. Çölleşme kriter ve göstergeleri tespit edilerek, Türkiye’nin çölleşmeye duyarlı kurak arazilerinin iklim açısından çölleşmeye duyarlı şiddet sınıfları belirlenerek risk haritası hazırlanmıştır. Ayrıca ulusal erozyon izleme sistemi de oluşturulmuştur.”

 

“Ülkemiz, Birleşmiş Milletler Biyolojik Çeşitliliğin Korunması Sözleşmesine (UNCBD) de taraftır. Tüm bu sözleşmeler kapsamında, toprak kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı, toprak karbon mekanizmaları ve sera gazı yutak alanları ile ilişkili politikaların geliştirilmesi ve raporlama mekanizmalarının standartlarının belirlenmesi, toprak bilgi ağının kurulması, biyo-çeşitliliğin korunması, arazi bozulumunun dengelenmesi ve çölleşmenin azaltılması kapsamında uygulamalar yapılmasına ilişkin çalışma esasları ortaya konulmuştur. Bu uygulamaların yerine getirilmesi için toprak kaynaklarının daha etkin yönetilmesi kapsamında kurumsal olarak yapılanma ihtiyacı sürdürülebilir kaynak yönetiminin gereğidir.”

 

Türkiye, uluslararası kuruluşlar ile birlikte toprak ve su kaynaklarına yönelik aşağıda maddeler halinde sunulan projeleri yürütmektedir.

 

• Sürdürülebilir Arazi Yönetimi ve İklim Dostu Tarım (GEF/FAO),

 

• Arazi Bozulumunun Değerlendirilmesi ve Sürdürülebilir Arazi Yönetimine İlişkin Desteklerin ve İyi Uygulamaların Yaygınlaştırılması (GEF/FAO),

 

• Orta Asya ve Türkiye’de Tuzdan Etkilenmiş ve Kuraklığa Duyarlı Tarımsal Alanlarda Entegre Doğal Kaynak Yönetimi (GEF/FAO).

 

Ancak bu projelerin somut sonuçları ortada yoktur.

 

Kirlenme,bozulma hızla sürmektedir.

 

Koruma ile ilgili desteklemelerin komik rakamlarda kalması üreticinin rağbetini engellemektedir.

Kaynak: Tarımda Toprak Ve Suyun Sürdürülebilir Kullanımı,10 K.P.Komisyon raporu

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.