Takip Et

Jeotermal sistemlerin görünmeyen etkileri-6

Jeotermal sistemlerin görünmeyen etkileri konusunda, dün, Manisa, Alaşehir, Alkan köyü Muratlar mevkisinde 2012 Mayıs ayında meydana gelen patlamanın etkilerini yazmaya başlamıştık.

İlk patlama 18 Mayıs’ta, ilk kuyunun 150 metre batısında meydana gelmiştir. Yine aynı kuyunun 70 metre batısında ikinci bir patlama meydana geldi. Mayıs 18’den itibaren sondaj esnasında birbirine yakın bölgelerde seri patlamalar olmuş, özellikle bağ tarımı yapılan bu alanlarda beş jeotermal patlama meydana gelmiştir. Sondaj alanının çevresinde yüz ile 250 metre arasında oluşan patlamalar, bağlara büyük zarar verdiği gibi büyük bir çevre faciasına da neden olmuştur.

Patlamalar sonucu arazide çökmeler, yarılmalar, deprem sonucu oluşmuş fay kırıklarına benzer yeryüzü yarılmaları oluşmuştur. Patlamaların oluştuğu çevrede bağlar kavrularak ve jeotermal çamur istilasına maruz kalarak büyük tarımsal zararlar oluşmuştur.

Çevrede bulunan üreticiler patlamalara şahitlik ettiklerinden dolayı yakın zamana kadar bağlarında ilaçlama, sulama, yaprak alma ve diğer tarımsal etkinliklere ara vermek zorunda kalarak tarımsal faaliyetlerinden geri kalmak suretiyle gelir kaybına uğramışlardır. İmtiyaz sahibi şirket, önce ABD’den uzmanlar getirterek patlamaların önüne geçmek istemişse de başarılı olamamıştır. Daha sonra İtalyan uzman getirme teşebbüsünde bulunmuştur.

DEREYE BIRAKILDI

1 Haziran 2012 itibari ile beşinci patlama meydana gelmiş, jeotermal basıncın azaltılabilmesi için aynı jeotermal hat üzerinde, Piyadeler bölgesindeki başka bir şirkete ait Piyadeler 1. ve 2. kuyularının ağızları açılarak, basınç düşürülmeye çalışılmıştır. Çıkan sular Alkan deresine aktarılarak yeni bir çevre sorununa neden olunmuştur. Sondajı tamamlanmış kuyu açılarak buharın bu kuyudan atmosfere salınımı gerçekleştirilmek suretiyle geçici olarak patlamalar önlenmiştir.

15 Haziran 2012 tarihinde aynı bölgede şiddetli bir sondaj patlaması meydana görülmüş; bu yedinci patlama diğerlerine göre daha şiddetli gerçekleşmiştir. Akışkan ve gazlar 100 m. kadar yükselmiş 50 m. çapında bir kuyu ağzı havuzu oluşmuş, 700 metre yarıçapında bir tarım alanı bu patlamadan etkilenmiştir. İlk kuyu sondajı 1011 metrede iken ilk patlama görülmüş, gaz basıncının sürekli değişmesi, patlamaları periyodik olmaktan çıkarmıştır. Bölgenin jeolojik yapısının sondaja uygun olup olmadığı, sondajlar sürdükçe hangi tehlikelerle karşılaşılacağı tartışılır hale gelmiştir.

ALAŞEHİR'DEKİ BAĞLAR ETKİLENİYOR

Pek çok jeotermal alanda olduğu gibi Alaşehir bölgesinde imtiyaz sahibi şirketler sondaj kuyusu açabilmek için çevredeki üreticilerin arazilerine değerinin çok üzerinde meblağlar ödeyerek sondaj alanlarına sahip olmaktadırlar. Alaşehir’de de sondaj alanları ile üzüm bağları iç içe duruma gelmiş olup bağlar her iş kazasından doğrudan etkilendikleri gibi sondaj kule ve bacalarında salınan su ve buharın doğrudan etkisi altında kalmaktadırlar.

Patlamalar sadece tarımsal üretime değil, çevreye ve her türlü canlıya da büyük zarar vermiştir. Patlamalar halk üzerinde korku ve tedirginlik yaratırken toplumsal olayların da başlamasına neden olmuştur. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.