Takip Et

Cumhuriyet Hükümetlerinin Tarıma Yaklaşımı-32

CHP’nin,1923 1960 arasındaki son hükümetini 16 Ocak 1949 tarihinde Şemsettin Günaltay kurmuştur. Hükümetin tarım Bakanı Ali Cavit Oral’dır.22 Mayıs 1950 tarihine kadar görevde kalacak Günaltay hükümeti beş yıllık kalkınma planları dâhilinde bir tarımsal kalkınmayı ön görmektedir.

“Hükümet memleket iaşesini karşılamak, milli endüstriye gerekli hammaddelerle işletme malzemeleri sağlamak, döviz kaynaklarımızı kuvvetlendirmek ve iktisadi kalkınmamızın temelini teşkil etmek ve üretimi artırmak üzere tarımımızı beş yıllık bir gelişme programına bağlayacaktır.”

Bu dönem, dünyada olduğu gibi ülkemizde de liberal politikaların uygulanmaya başladığı dönemdir. Ancak politikalarda CHP’nin devletçi politikalarının izleri ve etkisi belirgin olarak görülmektedir.

1947 yılında birinci 5 yıllık kalkınma planı hazırlanmış ancak uygulanamamıştır. 1948 yılında ise tamamen tarım sektörüne yönelik ikinci bir plan hazırlanmış ve bu plan da uygulanamamıştır. Savaş sonrası yıllar tarım sektörünün önem kazandığı, sanayileşme ve ulaştırma ile birlikte kalkınma çabalarına öncelik verildiği bir dönem olmuştur. Bu yıllarda çiftçilerin makine, gübre gibi modern girdilere olan ihtiyaçlarını uygun fiyatlarla karşılamak için Zirai Donanım Kurumu kurulmuştur. Teknik tarım ve bahçıvanlık okulları ve teknik tarım teşkilatının kurulmuştur.

CHP döneminde ülkenin kalkındırılması ve tarımın modernleşmesi amacı ile Köy Enstitülerinden yararlanma yoluna gitmiştir.

17 Nisan 1940 tarihinde TBMM’nin kabul ettiği 3803 sayılı kanun ile Köy Enstitülerinin açılması düzenlenmiştir. Bu kanunun 1. maddesine göre, “köy öğretmeni ve köy yararına diğer meslek erbabını yetiştirmek üzere, ziraat işlerine elverişli arazisi bulunan yerlerde, Maarif Vekilliği’nce Köy Enstitüleri açılır (1).

İnönü’nün, 1946 Ekim’inde yaptığı bir konuşmada “Bütün siyasi ve askeri hayatımdaki vazifelerin hiçbirini kale almadan diyebilirim ki, öldüğüm zaman Türk milletine iki eser bırakmış olacağım. Bunlardan biri, köy okulları, diğeri de müteaddit partilerdir” görüşünü ileri sürmesi O’nun Köy Enstitülerine verdiği önemi ortaya koymaktadır (2).

3803 sayılı kanun ile kurulması öngörülen Köy Enstitüleri öncülüğünde, gerçekçi bir tutumla köyden ve köy insanından yola çıkılmış, yeni bir aydın kuşağı yaratılmasına çalışılmıştır (3).

Köy Enstitüsü köycülüğünün iki sonucu olduğu söylenebilir. Bunlardan biri, fikir ve sanat alanındaki haklı yerlerini alan köylü aydınlar kuşağının ortaya çıkması, diğeri de sadece eğitim yolu ile köyün kalkındırılmasının istenilen olumlu sonucu vermemiş olmasıdır. Bununla birlikte, Cumhuriyet döneminde, köye en sistemli yaklaşımın, eğitim alanında, özellikle Köy Enstitüleri hareketiyle olduğu söylenebilir. Enstitüler, köy çocukları için fırsat eşitliği sağlamış olmalarına, çevrenin ekonomik, kültürel hayatını etkileyen kalkınma merkezleri durumuna girmelerine rağmen bu hareket, kooperatifçilik vb. ekonomik tedbirlerle tamamlanmadığı için, tek yanlı bir kalkınma hareketi olarak kalmıştır (4).

Ne var ki, köy insanının canlandırılmasına ve bilinçlendirilmesine, onun özgürlüğe kavuşturulmasına karşı çıkan güçler de vardı. Yararlarına karşın Köy enstitülerinin ömrü çok uzun olmamış, bu kurumlara karşı güçlerin etkisiyle, 1947-1948 ders yılında, Köy Enstitüleri’nin beyin kadrosunu yetiştiren Yüksek Köy Enstitüleri kapatılmıştır. 1948’de öğretim programı değiştirilmiş, iş eğitimi ilkeleri kaldırılarak, Enstitüler, klasik okullar haline getirilmiştir. 1950’den sonra Demokrat Parti iktidarı zamanında ise, Köy Enstitüleri adlarıyla birlikte, büsbütün tasfiye edilmiştir (5).

 

Kaynaklar

(1): 3803 Sayılı Köy Enstitüleri Kanunu, R.G. Tarihi: 22.04.1940, R.G. Sayı: 4491.

(2): Doğan Avcıoğlu, Türkiye’nin Düzeni, Bilgi Basımevi, Ankara, 1969, s.238-239.

(3): Tütengil, “Köycülük Üzerine”, s. 208-210.

(4) Cevat Geray, Planlı Dönemde Köye Yönelik Çalışmalar, TODAİE Yay., Ankara, 1974, s. 13.

(5) Avcıoğlu, a.g.e., s. 238-239. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.