Takip Et

KİMYEVİ GÜBRE ZAMLARI VE SONUÇLARI

Türkiye’nin tarımsal girdilerin üretiminde ve tedarikinde dışa bağımlılığı yüksek düzeyde seyretmektedir. Özellikle tarımsal mücadele ilaçları ve gübre temininde dışa bağımlılık düzeyi oldukça yüksektir. Hayvansal üretimde kullanılan yem ham maddelerinin bile önemli bir kısmının ülke dışından alımı yapılmaktadır. Kullanılan girdilerin ya da ham maddelerin yurt dışından alımında dövizde meydana gelen dalgalanmalar önemli rol oynamakta ve bu durum sonuçta üreticilere ve üretilen ürünlere yansımaktadır. Oysaki arzu edilen durum tarımsal girdilerin ya da ham maddelerin mümkün oldukça yurt içinden sağlanması yönündedir.

Ancak zaman içinde böyle bir yapıya ulaşılması halinde Türkiye’nin tarımsal girdi üretiminde uluslararası düzeyde rekabet gücünün artacağını öngörülebilmektedir. 6.6. Tarımsal girdi üretiminde uluslararası firmaların yeri Tarımsal girdi üretiminde yerli sanayinin payının oldukça düşük bulunduğu düşünülmektedir. Zira, üreticilerin kullanmış oldukları gübrenin ham maddesi, tarımsal mücadele ilaçlarının kendileri ya da ham maddeleri, tarım alet-makinelerinin önemli bir kısmı ülke dışından ithalat yoluyla elde edilmektedir. Bu şartlarda ülke içinde üretimden ziyade ülke dışından gelen ürünlerin ambalajlanarak satışını yapan firmalar ortaya çıkmaktadır. Bu durum tarımsal girdi sektöründe uluslararası firmaların ülke içinde giderek ağırlığının artmasına neden olmaktadır.

Türkiye’nin kimyasal gübre dış satım değeri 2005 yılında yaklaşık 38 milyon $ iken bu değer 2018 yılında 251 milyon $ düzeyine ulaşmıştır. Belirtilen dönemde gübre ihracatı 166 bin tondan 935 bin ton düzeyine ulaşmıştır. İthalat değeri ise aynı yıllar için sırası ile 755 milyon $ ve 1,2 milyar $ olarak gerçeklemiştir. Belirtilen dönemde gübre ithalatı 3,7 milyon tondan 4,3 milyon ton düzeyine yükselmiştir.

2005-2018 döneminde kimyasal gübre ihracat değeri 6,66 kat, ithalat değeri ise 2,59 kat artış göstermiştir. Tablo 62’de yer alan veriler Türkiye’nin kimyasal gübre temini konusunda dışa bağımlılığının devam etmekte olduğunu ortaya koymaktadır. Özellikle 2008, 2013 ve 2014 yıllarında gübre ithalatında 1,5 milyar $ düzeyine yaklaşıldığı anlaşılmaktadır. Türkiye’nin 2005-2018 döneminde tohumluk ithalatı ve ihracatı incelendiğinde en fazla ithalatı yapılan ürün grubunun yem bitkileri, çim ve çayırotu ile mısır olduğu görülmektedir (Tablo 65 ve 66). En fazla ihracatı yapılan ürünlerin buğday, ayçiçeği, mısır ve patates olduğu anlaşılmaktadır.

Son bir yıl içerisinde kimyevi gübreler beklenmedik oranda zamlandı.Öyle ki üretici ektiği tarlaya diktiği meyveye ya gübreyi hiç vermedi ya da yarım yamalak attı.

Her ne kadar TÜİK yıllık enflasyonu % 54 gösterse de üreticinin en önemli girdilerinden olan kimyevi gübre enflasyonu bakalım nerelerde geziniyor?

Gübre Çeşidi Mart 2021 Mart 2022 Fiyat Artış Oranı

As (Şeker Gübre) 80 360 450

DAP 142 625 440

ÜRE 130 650 500

CAN 130 375 288

15.15.15 140 335 239

20.20.0 135 390 288

Kimyevi gübreye bir yılda yapılan ortalama zam % 367 dir.

Bu zamların sonucu ne olacaktır?

Tarımsal ürün rekolteleri düşecektir.

Meyve,sebze,hububat ve bakliyat başta olmak üzere tüm üretilenlerin kalitesi düşecektir.

Tarımsal ürün ihracatı azalacak,ithalat artacaktır.Bu da 2022 ve 2023 tarım ürünlerinin çiftçi satış fiyatlarına olumsuz yansıyacak fakat tüketici fiyatları artacaktır. Gıda enflasyonunda bu günleri arayacağız.

Çiftçinin önemli bir bölümü tarımdan ve üretimden ayrılacaktır.

Hakkımızda hayır ola…. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.