Takip Et

TÜRKİYE’DE TARLA BİTKİLERİ ÜRETİMİ

Dünkü yazımızda verdiğimiz rakamlar doğrultusunda üretim miktarı açısından ilk beş ürünün tarla bitkileri çeşitleri olduğunu görüyoruz.

Bu sonuç da Türk çiftçisinin ürün değeri kadar ürünün miktarına göre de üretim yaptığını göztermektedir.

11.Kalkınma planı verileri ışığında tarla üretim bilgilerini aktaralım.

“Bitkisel üretimin içerisinde en önemli paya sahip tarla bitkileri, Türkiye’nin birçok bölgesinin geleneksel üretimidir. Bunlar gıda ve yem kaynağı yanında endüstriye yönelik önemli bir hammadde kaynağıdır.

Üretim miktarı itibarıyla en önemli tarla bitkisi yüzde 31,8 ile tahıllardır. Bunu sırasıyla, yüzde 41,1 ile yem bitkileri, yüzde 18,3 ile yumru bitkileri, yüzde 2,0 ile yağlı tohumlu bitkiler, yüzde 1,89 ile tekstilde kullanılan lifli bitkiler, yüzde 0,97 ile kuru baklagiller, yüzde 0,03 ile parfümeri ve eczacılık bitkileri ve yüzde 0,07 ile tütün izlemektedir (TÜİK, 2018a).

Anadolu’nun geleneksel üretimi olan tahılların ekim alanlarında daralma görülmektedir. 2000 yılında 140 milyon dekar alanda yapılan tahıl ekim alanı, 2010 yılında 121 milyon dekara, 2017 yılında ise 111 milyon dekara gerilemiştir. 200-2017 yılları arasında tahıl ekim alanı yüzde 20,44 daralmıştır. Ancak birim alandan elde edilen verimlerdeki artış nedeniyle, üretim miktarında bir gerileme yaşanmamış, aksine yüzde 12,04 artış sağlanmıştır. 2000 yılında 32,2 milyon ton olan tahıl üretimi, 2017 yılında 36,13 milyon tona yükselmiştir.

Dünyada ve Türkiye'de buğday tarımı insan beslenmesindeki temel besinlerin hammaddesi olması açısından, diğer ürünlere oranla ayrı bir önem arz etmektedir. Özellikle ülkemizde buğday ve buğdaydan yapılan gıda maddeleri tüketiminin birinci sırayı alması nedeniyle bu önem daha da artmaktadır.

TÜİK ürün sınıflanması dikkate alındığında Onuncu Plan döneminde yağlı tohumlar alanı yüzde 16,3 ve yem bitkilerinin alanı yüzde 24,2 artarken, başta tütün alanı yüzde 33,5 ve baklagil üretim alanı yüzde 30,3, tahıl üretim alanı ise yüzde 8,7 azalmıştır. Yumru bitkilerin üretim alanı ise yüzde 8,8 düşmüştür (TÜİK, 2018).

2015/16 piyasa döneminde toplam tahıl ürünlerinde yurtiçi üretimin yurtiçi talebi karşılama derecesi yüzde 110,2 olarak tahmin edilmiştir. Toplam tahıl üretiminde en büyük paya sahip olan buğdayda, yeterlilik derecesi yüzde 113,6 yem sanayinin en önemli girdilerini oluşturan arpanın yeterlilik derecesi yüzde 106,5 mısırın ise yüzde 105’dir. Baklagiller grubunda en yüksek yeterlilik derecesi yüzde 98,1 ile nohut da tahmin edilmiştir. Aynı zamanda önemli bir ihraç ürünü olan kırmızı mercimekte yeterlilik derecesi de yüzde 81,6 olarak gerçekleşmiştir. Patateste, yeterlilik derecesi yüzde 100,8. Yağlı tohumlar ürün grubunda yeterlilik dereceleri ayçiçeğinde yüzde 78,9, soyada yüzde 6,9 ve kolzada yüzde 26,9’dur. Şekerpancarı üretiminde yeterlilik derecesi yüzde 100’dür (TÜİK, 2018a).

Tarla bitkilerinde liderliği tahıllar sürdürmektedir.

Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ile şeker pancarı üretiminde son yıllarda azalma görülürken en fazla artan ürün çeşidi yem bitkileri olmuştur.

Ancak içinde bulunduğumuz ve sürmesi çok yüksek ihtimal olan bu iklimsel sürecin yem bitkilerinde de ekiliş azalmasına neden olacağı ortadadır.

Türkiye’de son yıllarda baklagil ekim alanlarında daralma yaşanmaktadır. Bu durum baklagil üretiminin sürdürülebilirliğini önemli ölçüde etkilemektedir. 2000 yılında 13,17 milyon dekar alanda yapılan baklagil ekimi, 2017 yılında ise 7,9 milyon dekara gerilemiştir. 2000-2017 yılları arasında baklagil ekim alanı yüzde 17 39,97 azalmıştır. Ancak birim alandan elde edilen verim artışı nedeniyle, üretim miktarında yüzde 1,52’lik bir azalma yaşanmıştır. 2000 yılında 1,18 milyon ton olan baklagil üretimi, 2008 yılında 855 bin tona kadar gerilemiş, ancak 2017 yılında 1,16 milyon tona yükselmiştir

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.