Bir zamanlar sularında beş ayrı çeşit balığın yaşadığı, kıyısında sulara eğilmiş dallarında çulha kuşlarının yuva yaptığı sıra sıra söğütlerin yer aldığı Büyük Menderes yakın çevresi, artık hiçbir canlıya yuvalık yapmamaktadır.
Sularında bırakın balığı, yılanı, kurbağayı, sivrisinekler bile barınmamaktadır.Özellikle Sarayköy-Nazilli arasında.
Bu devasa güzelim havza ne yazık ki sanayileşmeye, enerjiye ve Denizlili iş adamlarının para hırsına kurban verilmiştir.
Havzaya ismini veren B. Menderes Nehri, 584 km uzunlukta, toplam 600 km2 alanı kapsamakta olup, Söke-Akköy’ün güneyinden Ege Denizi’ne dökülür. B. Menderes Nehri'nin ana kolları da Çine, Banaz, Çürüksu ve Akçay’dır.
Havzada 66 su kütlesi mevcut olup, bunların 39 adedi nehir, 21 adedi göl, 4’ü yer altı su kütlesi, 1 adedi geçiş suyu ve 1 adedi de kıyı suyudur. 21 adet gölün 18 adedi baraj gölüdür.
Havzanın en büyük kirleticileri Denizli sanayii, evsel atıkları ve jeotermal sistemler ve bu sistemlerin fütursuzca Büyük Menderes’e boşalan atıklarıdır.
Bundan on yıl önce bugüne göre çok az jeotermal kaynağın bulunduğu havzada, B. Menderes Nehir Havzası Yönetim Planı Nihai Taslağı "Türkiye’de Su Sektörü İçin Kapasite Geliştirilmesi" başlıklı Eleştirme Projesi verilerine göre, mevcut su kütlelerin kimyasal, biyolojik ve hidromorfolojik açısından Büyük Menderes havzasının genel durumu;
Yüzde 45’i orta
Yüzde 33’ü iyi
Yüzde 2’si çok iyi
Yüzde 8’i kötü
Yüzde 12’si zayıf niteliktedir.
O tarihlerde bu çalışmanın dışında B. Menderesin bilimsel literatüre geçmiş herhangi bir kirlilik çalışması maalesef mevcut değildir. Ancak DSİ 21 Bölge Müdürlüğü Büyük Menderes’in su kirliliği konusunda titiz bir şeklide uzun yıllardır kirlilik parametrelerinin kayıtlarını elinde tutmaktadır. Bu alanda sabırlı, uzun soluklu ve bilimsel çalışmaları ortaya koyan bu kurumumuzu tebrik edelim.
Ancak bugün bu rakamları arar haldeyiz.
Özellikle Sarayköy-Nazilli arasında kirlilik had safhada olup “iyi”, ”çok iyi” ve “orta”dan bahsetmek imkansızdır. “kötü” ve “çok zayıf” özellikler ise hızla yükselmiştir.
Bu olumsuz etkiler havzadaki tarım arazilerini doğrudan etkilemektedir ki
Yine aynı kaynağa göre ve Havza da arazi kullanımı;
Yüzde 44’ü Tarımsal Alan
Yüzde 33’ü Yarı Doğal Alanlar
Yüzde 20’si Orman
Yüzde 2’si Yerleşim Alan
Yüzde 1’i su Kütlesi şeklindedir.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.