Dünyanın tüm gelişmiş ülkeleri iklim değişikliğine karşı tedbirler alıp bu doğal ve ve gayri doğal gelişim sürecine karşı uyum sağlamak için planlamalar yapıp somut önlemler alırken acaba biz nelere yapıyoruz ?
Türkiye’de İklim değişikliğinin etkileri ve uyum konusunda yürütülen önemli çalışmalar;
“• Türkiye, 24.05.2004 tarihi itibarıyla taraf olduğu Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi kapsamında “Ulusal Bildirim” olarak adlandırılan ülkesel raporu düzenli olarak sözleşme sekretaryasına sunmakla yükümlüdür. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın koordinatörlüğünde hazırladığı 6. Ulusal Bildirimi ikinci nihai raporunu 05.04.2016’da Sekretaryaya gönderilmiştir.
• OSİB-MGM tarafından IPCC 5. Değerlendirme Raporu, 1. Çalışma Grubu Raporunda kullanılan senaryolara uyumlu olacak şekilde dinamik ölçek küçültme yöntemi ile Türkiye için 2100 yılına kadar bölgesel iklim projeksiyonu üretilmektedir.
• OSİB-Su Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen ve 2016 yılında tamamlanmış olan İklim Değişikliğinin Su Kaynaklarına Etkisi Projesi ile iklim değişikliğinin Türkiye’deki yüzeysel sular ve yeraltı sularına su havzaları bazında etkisinin tespiti ve uyum faaliyetlerinin belirlenmesi hedeflenmiştir. Hızlı nüfus artışına bağlı olarak artan su ihtiyacına karşın, uygun kaynak varlığının azlığı ve gün geçtikçe gelişen sanayi ve tarımsal faaliyetlere paralel olarak ortaya çıkan aşırı kullanım, yer altı su rezervlerindeki düşüşler ve kirlilik oluşumu nedenleriyle yaşanan sorunlar, su ile ilgili uzun vadeli ve havza bazlı bir planlamayı zorunlu kılmaktadır. Türkiye’ de 25 nehir havzası için gerçekleştirilen çalışmaların projeksiyon dönemi 2015 ve 2100 yılları arasını kapsamaktadır.
• GTHB-TRGM tarafından Türkiye 2018-2022 Tarımsal Kuraklıkla Mücadele Stratejisi ve Eylem Planı 2018 yılında yayınlanmıştır. Kuraklıkla Mücadele Stratejisi, iklim değişikliği sözleşmesinin yanı sıra, çölleşme ile mücadele ve biyoçeşitlilik sözleşmeleri ile doğrudan bağlantılıdır. Tarımsal kuraklığın izlenmesinde en önemli unsurlar yağış ve toprak verileridir. Bu stratejik plandaki eylemlerin etkinliğinde; toprak ve su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımının özellikle sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin ulusal politika ve programlarla bütünleştirilmesi açısından önemlidir. Bu belge, kuraklıkla mücadelede en önemli mekanizma olarak, illerin kendi dinamiklerine ve özel koşullarına uygun her il için “İl Kuraklık Eylem Planı” hazırlanarak, bu planda yer alacak eylemlerin aktif olarak uygulanmasını öngörmektedir. Planda yer alan Kuraklık İl Eylem Planları içerisinde Tarımsal Kuraklık Eylem adımları hem kuru tarım hem de sulu tarım alanlarında; Kuraklık Öncesi Süreç ve Kuraklık Eylemi olmak üzere iki başlıkta ele alınmaktadır.
• BM-FAO Küresel Toprak Paydaşlığı (GSP) çalışmaları kapsamında GTHB-TAGEM ve FAO işbirliğinde Toprak Gübre ve Su Kaynakları Merkez Araştırma Enstitüsü tarafından Türkiye tarım topraklarının sürdürülebilir kullanımı için toprak organik karbon haritası hazırlanmıştır.
• BM Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi (UNCDD) kapsamında OSİB-ÇEM tarafından COP12’de Ankara İnsiyatifi geliştirilmiş, Çölleşme ile Mücadele Ulusal Eylem Planı hazırlanarak plan kapsamında tarım topraklarının korunmasına yönelik eylemler uygulamaya alınmıştır. Erozyona duyarlı alanlar belirlenerek Erozyon risk haritaları üretilmiştir”
Çevre ve tarıma dair kaygı taşıyan insanlar olarak bu çalışmalar hakkında ortaya ne kadar somut sonuçlar koyduklarını siz okuyucularımızın takdirine bırakıyorum.
Kaynak: Tarımda Toprak Ve Suyun Sürdürülebilir Kullanımı,10 K.P.Komisyon raporu
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.