Takip Et

TASARRUFLU VE MODERN SULAMA SİSTEMLERİ

Önceki yazılarımızda suyun tarım için öneminden ve ülkemizde yakın zamanlarda hangi bitkinin ne kadar ekilip/ dikildiğinden ve su-ürün çeşidi ilişkisini ele almıştık.

Bu yazımızda sulama sistemleri, tarımsal sulama ilişkisine değineceğiz.

“Suyun kaynaktan alınması, sulanacak alana iletilmesi, alan içerisinde dağıtılması için gerekli tüm yapılara sulama sistemi denir. Bitkide optimum verimin sağlanması için etkili kök bölgesinde ihtiyaç duyduğu suyun yağışlarla karşılanamayan kısmının çevre sorunu ve duyarlılığı dikkate alarak suyun uygulanma biçimine sulama yöntemi denir.

Sulama yöntemi seçimine: su kaynağı ve sulama suyunun özellikleri, toprak özellikleri, topoğrafik özellikler, iklim özellikleri, bitki özellikleri, ekonomi ile sosyal ve kültürel durum gibi parametreler etkili olmaktadır. Bu parametrelere göre kaynaktan tarla parsellerine kadar getirilen sulama suyunun getiriliş biçimi, sulama şebekesinin tipini (açık kanal veya borulu şebeke olduğunu) belirler. 2003 yılına kadar genelde DSİ tarafından klasik şebeke, kanaletli şebeke, alçak basınçlı şebeke ve yüksek basınçlı yağmurlama şebekesi projelendirilmiştir.

Son yıllarda yenileme (rehabilitasyon) ve yeni sulama projelerinde: minimum arazi kaybı, yüksek iletim randımanı, su alma noktalarına su ölçüm tesisi yerleştirmedeki kolaylık ve hacim esasına dayalı sulama suyu ücreti uygulanabilme imkânı, işletmedeki kolaylık, tesis ömrünün uzunluğu, bakım ve onarım masraflarının diğer sistemlere oranla düşük olması, sisteme çiftçinin fazla müdahale edememesi ve su tasarrufu sağlanması açısından yüksek basınçlı şebeke sistemi tercih edilmektedir.

Planlanma çalışmalarında: toprak bünyesinin ve bitki deseninin yağmurlama ve damla sulama yöntemlerinin uygulanmasına uygun olup olmadığına bakılmakta, sulama sahasının arazi kot durumu incelenmekte, topoğrafyadan ötürü 30 m’lik (3 bar) asgari basınç sağlanan projelerde yağmurlama, sağlanamayan yerlerde damla sulama yöntemi tercih edilmektedir.

Açık sulama kanalları, kanaletleri, sanat yapıları ve ölçü tesisleri, dış şartlara ve kullanıcıların tahribatına maruz kaldığı için kısa sürede elden çıkmakta, bakım ve onarıma ihtiyaç göstermektedir. Klasik sulama sistemlerinde, sanat yapıları maksimum kapasiteye göre inşa edildiğinden kanalların tam kapasitede çalıştırılması sulamada, su ve enerji israfına neden olmaktadır. Ayrıca sulama parsellerinin küçük olması, karık veya tava boyutlarının uygun seçilememesi su yönetimini güçleştirmekte, sulama randımanını düşürmekte ve tarla içi su kayıplarının da fazla olmasına neden olmaktadır. Bu durum hem kıt olan su kaynaklarının israfına neden olmakta hem de dağıtım ve drenaj şebekelerinin daha büyük kapasiteli olarak inşasına, dolayısıyla maliyetin artmasına, sistemde terfi varsa ilave enerji kullanımına neden olmaktadır.

Yüksek basınçlı sulama sistemleri ile sulama suyunun tarlaya uygulanmasında derine sızma, iletim ve yüzeye akış yolu ile su kayıpları olmamasından dolayı tarla içi randıman yüksek gerçekleşmektedir. Buna bağlı olarak sulama suyunun yetersiz olduğu yörelerde daha geniş alanların sulanmasına olanak sağlanmaktadır. Yüksek basınçlı sulamalarda, parsel içi lateral sisteminin takılması, çalıştırılması ve sökülmesi konularında özel yetişmiş ve beceri sahibi kişilere ihtiyaç duyulmamaktadır. Ayrıca montaj ve demontaj işlemleri daha hızlı ve pratik yapılabilmesinin yanı sıra karık, tava, dip açma gibi işlemleri gerektirmediğinden işçilik ve zamandan da tasarruf sağlanmaktadır. Yüksek basınçlı sulama sistemleri, mansap kontrollü olarak işletilmekte olup su kayıpları gerçekleşmemektedir. Orta ve yüksek basınçlı sulama sistemlerinde su tarlaya borular yardımı ile iletilmektedir. Son yıllarda hidrantlara konan ön ödemeli veya ön ödemesiz mekanik ve ultrasonik hidrantlar aşırı su tüketiminin önlenmesi açısından etkili olmaktadır. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.