Çay, Doğu Karadeniz Bölgesi’nde yaşayan halkın ekonomik anlamda tek tarımsal gelir kaynağı, kişi başına yıllık 3 kg’ı aşan tüketim miktarı ile de ülkemizin önemli ve vazgeçilemez bir içeceğidir.
FAO istatistiklerine göre dünyada çay tarım alanları 2017 yılında 4.075 bin hektara ulaşmıştır. Aynı istatistiki rakamlar doğrultusunda dünyada kuru çay üretimi ise 2017 yılında da 6.099 bin ton olmuştur.
Son beş yıldır, kamu ve özel sektör tarafından çay üreticilerinden satın alınan yıllık yaş çay miktarı 1,1-1,3 milyon ton, üretilen kuru çay miktarı ise yaklaşık 220 -230 bin ton arasında değişmektedir.
Üretimde yüzde 50-55 paya sahip olan ÇAYKUR bir Kamu İktisadi Devlet Teşekkülüdür. Yıllık 110-120 bin ton arasında siyah çay üretmektedir (2018 yılı 130 000 ton).
2004 yılından itibaren yeşil çay üretimine, 2009 yılından itibaren ise organik siyah ve yeşil çay üretimine başlamıştır. Türkiye’nin çay ihracatı son yıllarda yıllık 2.000-5.000 ton, ithalat miktarı 2.000-4.000 ton arasındadır. FAO 2010 yılı verilerine göre dünyada çay tarım alanı 3,1 milyon hektar, üretim miktarı 4,5 milyon tondur.
Türkiye çay tarım alanı bakımından 7. sırada, kuru çay (siyah çay) üretim miktarı bakımından 6’ıncı sırada (234 000 ton), çay tüketim potansiyeli yönünden ise Hindistan ve Çin’in ardından 3’üncü sırada yer almaktadır.
Alan, üretim ve tüketim açısından dünyada göreceli üstünlüğe sahip olan çay, tarım ve sanayinin, ekonomik, sosyal ve çevresel açıdan sürdürülebilir bir sektöre dönüşmesi ve uluslararası standartlara uygun üretim yapar duruma gelmesi önemlidir.
ÇAYKUR tarafından başlatılan organik çay projesi bu alanda önemli bir gelişmedir (TOBB, 2014).
2018 yılı itibarıyla organik çay üreticisi 11.830’a toplam organik çay üretim alanı ise 38.524 da’a ulaşmıştır. Ülkemiz çaycılığının sağlıklı bir yapıya kavuşturulabilmesi, üretim tüketim dengesinin sağlanmasıyla mümkündür. Bu denge bugün itibarıyla kurulmuştur. Ancak oluşabilecek iç tüketim fazlası çayların dış pazarlarda zamanında satılması için 5 bin tonluk dış pazarı sürekli elde tutmak zorunluluğu vardır. Bunun için yurt dışı taleplerini karşılayabilecek fiyat ve kalitede üretim yapılması, dünya çay ihracatındaki gelişmelerin dikkatlice ve zamanında izlenmesini gerekli kılmaktadır.
Dünyada çay üreticisi ülkeler az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkeler olup, bu ülkelerde hem iş gücünün hem de ham maddenin ucuz olması nedeniyle maliyetler oldukça düşük olarak gerçekleşmektedir. Diğer üretici ülkelerin ham madde fiyatları bizim fiyatlarımızdan 1,5-2 kat, işçilik giderleri ise yaklaşık 5 kat daha düşüktür. Bunun sonucu olarak da ülkemizin, diğer üretici ülkelere göre çay ihraç etme şansı oldukça azdır.
Kaynak:.Tarım şurası Tarımsal Üretim Planlaması Grubu Çalışma Belgesi
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.