Dünkü yazımızda 2021 kuraklığı ile 2007/2008 kuraklığını kıyaslamaya başlamıştık.Kuraklığın tarım ürünleri üretimine etkilerini ortaya koymayı sürdürelim.
Türkiye genelinde en fazla zarar gören ürünler sırasıyla; incir, tütün, karpuz, domates, patates, elma, çekirdeksiz kuru üzüm, buğday ve arpadır.
“Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) kuraklığın tarım ürünleri üzerindeki etkilerini açıkladığı "Bitkisel Üretim Birinci Tahmini-2007" raporuna göre ise; sebze ve tahıl üretiminde gerileme, meyvede ise artış yaşanmıştır.
İlkbahar yağmurlarının yeterli olmaması tahıl üretimini önemli ölçüde etkilemiş, tahılda en fazla verim kaybı arpada yaşanmıştır. Türkiye'nin arpa üretimi, geçen yıla göre % 22.3 oranında gerilemiştir.
Ürün grubunun tamamında verim kaybının yaşandığı bir başka alan ise baklagiller olmuştur. Bu grupta en önemli ürünlerden fasulyede % 11.2, yeşil mercimekte % 8.1, kırmızı mercimekte ise % 5.1 oranında azalma beklenmiştir.
Yağlı tohumlardan ise ayçiçeğinde verim kaybı olacağı tahmin edilmiş, sebze üretiminde % 2.9 oranında kayıp, meyve üretiminde ise % 0.1 oranında artış olacağı beklenmiştir. Ancak, TÜİK’in yaptığı son tahminlerde bitkisel üretimde 2006’ya göre % 9.3, tahıl üretiminde % 14.4, tarla ürünlerinde % 12.7, sebze üretiminde % 2.7 ve meyve üretiminde de % 3.9 oranında azalma olacağı saptanmıştır (TÜİK, 2007).”
FAO tarafından geliştirilen Agro-meteorolojik Simülasyon Yönteminin, uzaktan algılama yönteminin ve vejetasyon indeksi verilerinin kullanıldığı çalışmalarda 1 Ekim 2007-30 Nisan 2008 tarihleri arasında yağışlarda normale göre Güneydoğu Anadolu Bölgesinde % 49, Batı Akdeniz Bölgesinde ise % 17 oranındaki azalmanın, buğday veriminde normal verime göre Güneydoğu Anadolu Bölgesinde % 33, Batı Akdeniz Bölgesinde ise % 13 oranında azalma meydana getirebileceği tahmin edilmiştir (Anonim, 2008a).
Aynı yöntemlerle 1 Ekim 2007-30 Haziran 2008 tarihleri arasında yağışlarda ise normale göre Güneydoğu Anadolu Bölgesinde % 49, İç Anadolu Bölgesinde ise % 14 oranındaki azalmanın, buğday veriminde normal verime göre Güneydoğu Anadolu Bölgesinde % 31, İç Anadolu Bölgesinde ise % 7 oranında azalma meydana getirebileceği tahmin edilmiştir (Anonim, 2008b).
Her ne kadar devletin kuraklık konusunda işi ağırdan aldığını söylesek de, gözle görünür bir şeyler olmasa da kağıt üzerinde ve sözde bazı çalışmalar yapıldığını da bilmekteyiz:
• Kuraklıkla ilgili politikalara yön vermek için Ulusal Kuraklık Yönetimi Strateji Belgesi ve Eylem Planı 2017-2023 dönemi için hazırlanmıştır.
• Tarım ve Orman Bakanlığı’nın önümüzdeki çeyrek asır politikalarına ışık tutması için 2019’da yapılan 3. Tarım Orman Şurasında Tarımsal Sulama ve Su Yönetimi Çalışma Grubunda ilgili konular çok detaylı olarak ele alınmıştır.
• 2020’de Cumhurbaşkanlığı Bilim Teknoloji ve Yenilik Politikaları Kurulu tarafından Covid-19 salgını nedeniyle gündeme gelen Gıda Arz Güvenliğine yönelik kurulan çalışma grubu; döngüsel su yönetimi başta olmak üzere su yönetimiyle ilgili ihtiyaçları belirlemiş, bilimsel ve teknolojik çözümleri sıralamış ve politikalar önerileri sunmuştur.
• Üzerinde çalışılan 2021 Kuraklık Eylem Planı’nda ise 150 yeraltı barajının yapımı öne çıkmaktadır.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.