Türk çiftçisinin finans ve arazi büyüklüğü açısından durumunu ortaya koyduğumuzda hemen her zaman birikiminin olmadığı veya işletme kuramayacak kadar az olduğu,bunun yanında arazi büyüklüklerinin pek çok tarım ülkesinin yanında cüce kaldığı,bu küçük parseller toplamının ailenin geçimine yetmediği ortaya çıkmaktadır.Üstüne üstlük üretilen tarım ürünlerinin girdi-satış değerleri açısından çok büyük oranda ,üretim sezonlarının bir çoğunda zarar ettiği görülmektedir.
Bu gerçeklerin ışığında küçük aile işletmeleri için tıbbi ve aromatik bitkiler bir fırsat olarak karşımıza çıkmaktadır.
İ.Bülent Gürbüz ve Hasan Karahan’ın 30-31 Ekim 2014 tarihlerinde Ankara’da Ulusal Aile Çiftçiliği Sempozyumu’na sundukları , “Küçük Aile İşletmelerinde Tıbbı ve Aromatik Bitki Yetiştirme ve Pazarlama Olanakları” adlı bildiride konu ele alınmıştır.
Bildiri içeriğinde, Türkiye’de doğadan toplanarak iç ve dış ticareti yapılan 347 tür bulunmakta ve bunların %30’unun dış ticareti yapıldığı belirtilmektedir.
“Türkiye dünya genelinde yaklaşık 100 ülkeye tıbbi ve aromatik bitki dış satımını gerçekleştirmektedir. Dış satımının önemli bir kısmını Kuzey Amerika, Avrupa Birliği, Latin Amerika, Uzak Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerine yapmaktadır. Bu ülkelerden ABD, Almanya, Vietnam, Hollanda, Polonya, Brezilya, Kanada, İtalya, Belçika, Yunanistan, Fransa ve Japonya’ya yapmaktadır.”
“Türkiye’nin ihraç ettiği önemli tıbbi ilaç ve baharat bitkileri kekik, defne yaprağı, kimyon, anason, rezene tohumu, ardıç kabuğu, mahlep, çemen, biberiye, meyan kökü, nane, sumak, adaçayı ve ıhlamur çiçeğidir.”
Günümüz şartları içerisinde bu listenin genişletilmesi,yenilerinin araştırılarak bu listeye dahil edilmesi mümkündür.Hatta ülkemizde yetişmeyen bazı tıbbi ve aromatik bitkilerin fide ve tohumlarının getirilerek üretilmesi,bu bitkilere ve ürünlerine olan talebin karşılanması mümkündür.
“Türkiye’de tıbbi olarak kullanılan bitkilerin sayısı kesin olarak bilinmemekle birlikte, 500 civarında olduğu tahmin edilmekte; yaklaşık 200 tıbbi ve aromatik bitkinin ihraç potansiyelinin olduğu belirtilmektedir. Dünyada tıbbi amaçla kullanılan bitki türlerinin sayısı hakkında kesin bilgi olmayıp, tahminler 20.000 ile 70.000 arasındadır. 1979 yılında Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından yapılan araştırma sonuçlarına göre, kullanılan ve ticareti yapılan bitkisel ilaçların sayısının 1.900 olduğu belirtilmektedir. WHO’nun tahminlerine göre dünya nüfusunun % 80’i, Afrika nüfusunun ise % 95’i tıbbi bitkilere dayalı tedavi yöntemlerinden yararlanmaktadır WHO, modern tıbba destek olacak şekilde, gelişmekte olan ülkelerin geleneksel tedavi yöntemlerinin kullanımının yaygınlaşması ve standardizasyonu için “2001–2005 yılı Geleneksel Tıp Stratejileri” programı başlatmıştır. Yine WHO verilerine göre Japonya’da doktorların % 60-70’i hastalarına Kampo ilaçlarını tavsiye etmektedir. Çiçekli bitkilerden sadece % 15’i üzerinde kimyasal ve farmakolojik araştırmalar yapılmıştır. Yeryüzündeki tüm bitki türleri düşünüldüğünde son derece düşük olan bu oran, bitkilerin, farklı ilaç şekillerinde kullanılmaları için oldukça büyük bir kaynak oluşturduklarını bir kez daha vurgulamaktadır.”
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.