Pamuk üreticisi 2010/2011 ve 2016 sezonu dışında son on yılda severek ve isteyerek pamuk üretimi yapmamıştır. Bunun da nedeni, iç piyasa pamuk fiyatlarında meydana gelen sürekli düşüşler ve pamuk destekleme prim miktarlarının yetersiz kalmasıdır.
Çırçırcıdan iplikçiye, ham bez üreticisinden kumaş üreticisine, konfeksiyoncudan ihracatçıya kadar sektörün tüm kesimleri, ürettikleri malın fiyatında belirleyici olurlarken piyasayı belirlemede etkisiz kalan sadece pamuk üreticisi olmaktadır.
Mazottan tohuma, gübreden zirai mücadele ilaçlarına kadar girdi sektörünü oluşturan tüm aktörler, en küçük bir döviz dalgalanmasını fırsat bilerek ürettikleri girdilerde serbestçe zam yapabilmelerine rağmen, satışta etkisi olmayan pamuk üreticisi, girdi alımında da piyasaların esiri durumundadır.
2002 yılından itibaren devletin, müdahale kurumu işlevi gören TARİŞ, ANTBİRLİK ve ÇUKOBİRLİK’ten desteğini çekmesi, bu kurumların iç piyasa fiyatlarını belirlemedeki rollerinin askıya alınmasına yol açmıştır.
Sermaye sıkıntısı çeken bu milli kuruluşların piyasa yapıcı etkileri, satın aldıkları pamuk miktarlarına orantılı olarak yıllar içinde düşüş göstererek bugünkü duruma gelmelerine neden olmuştur.
Borçlarını ödeyebilmek için başta İzmir olmak üzere birçok değeri biçilemeyecek gayrimenkulleri elden çıkarılmaktadır. Bu satışlar, sadece borçlarını karşılayacağı için, elde hatırı sayılır bir sermaye kalmayacağından piyasa yapıcı role bürünemeyeceklerdir.
Türkiye pamuk üretiminin sağlıklı ve sürdürülebilir bir yapıya ulaşmasının ilk yolu uluslararası pamuk piyasalarının mevcut analizini ve oluşacak gelişmeleri doğru tahmin etmekten geçmektedir.2016 yılı iç piyasa pamuk fiyatları başta Ekonomi Bakanlığı Ve Gümrük Ticaret Bakanlığının konu ile ilgili karar verici konumunda olan bürokratlarının rehavete kapılmamalarının önüne geçilmelidir. 2017 ve daha sonraki yıllar için doğru tahminler yapılarak doğru kararlar alınmalıdır.
Bunlardan birisi olan 2015/16 sezonunda pamuk üretiminde birim alandan elde edilen verimde ilk beş ülke; Avustralya, Türkiye, İsrail, Brezilya ve Meksika olmuştur. Ancak toplam üretimde Çin ABD, Hindistan Brezilya varlığı doğru tahlil edilmelidir. Bu dönemde en çok pamuk ithalatı yapan ilk beş ülkenin; Çin, Bangladeş, Vietnam, Endonezya ve Türkiye olacağı, en çok ihracat yapan ilk beş ülkenin ise sırasıyla; ABD, Hindistan, Brezilya, Avustralya ve Özbekistan olacağı tahmin edilmektedir
Esas olan Türk pamuk üreticisinin dünya piyasaları ile rekabet edebilir düzeyde desteklenmesidir.
Bunun da yolu;
• Pamuk üretim politikalarının makro ekonominin bir parçası kabul edilerek pamuk destekleme sisteminin, diğer desteklemelerden bağımsız olarak yasal bir zemine oturtulması:
• Devlet tarafından, dünya pamuk fiyatlarında meydana gelen olumsuz gelişmelerden
Türk pamuk üreticisinin olumsuz olarak etkilenmemesi için gerekli tedbirlerin alınması;
• Pamuk destekleme fiyatlarının miktar ve alan olarak genişletilmesi:
• Pamuk desteklemelerinin her safhada doğrudan üreticiye yansıtılması;
• Pamuk destekleme sisteminde AB ölçütlerinin, Tük pamuk üreticisinin lehine olan bölümlerinin uygulamaya alınarak, Türk pamuk üreticisinin öncelikle AB pamuk üreticisi ülkelerle rekabet edebilir hale getirilmesi gerekmektedir.
• Dünya pamuk piyasalarının oluşumunda ABD etkisi dikkate alınarak ülkemizin de içinde yer aldığı Türkiye-Türkmenistan-Özbekistan “ pamuk bloğu”nun oluşturulmasıdır.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.