Sera sektörünün en riskli alanı olan “don” olayı açısında Aydın bölgesi ancak Akdeniz kıyı havzası kadar bir risk taşımaktadır.
Örtü altı yetiştiriciliğinin ilk şartı olarak sulama suyunu kabulden hareketle Aydın ilinin su kaynaklarının da ele alınması gerekmektedir. Su kaynakları incelenirken yer altı ve yüzeysel sular olarak ele alınması gerekmektedir. Her iki su kaynağı da doğrudan kuraklık ile ilgili olup aşağıdaki harita incelendiğinde Aydın’da örtü altı yetiştiriciliği yapılabilecek alanların yarı kurak bir iklime sahip olduğu görülecektir. Bu tespit ilk anda her ne kadar olumsuz gibi görülse de su kaynakları incelendiğinde durumun böyle olmadığı görülecektir. I.derece deprem alanları ve jeolojik bakımdan horst- graben alanı olarak tanımlanan Büyük Menderes vadisi yer altı su zenginliği bakımından yeterli düzeydedir.Ayrıca bölgeyi besleyen yüzeysel suların depolandığı Kemer,Adıgüzel,Cindere,Karacasu ve Çine Adnan Menderes barajlarının örtü altı yetiştiricilikte verimli birer kaynak oldukları ortadadır.
Aydın ilinde seracılık yapılan ve yapılması düşünülen alanlar seracılığın ilk şartı olan sulama suyu bakımından elverişli koşullara sahiptir. İl genelinde 292 981 hektar alan sulu tarıma açılmış vaziyette olup; hem açık kanal sulamasından hem de kapalı sulama sisteminden yararlanma imkânına sahiptir.
Örtü altı yetiştiricilikte yararlanılacak enerji türlerinden birisi de güneş enerjisidir. Aydın ilinde güneş enerjisinin yaralanılma seviyesi önemlidir.
Türkiye’de ortalama yıllık güneşlenme süresi 2737 saat/yıl iken bu Aydın’da ise 3017 saat/yıl olarak kabul edilmektedir. Güneşlenme süresi açısından ege bölgesi Güney Doğu Anadolu ve Akdeniz bölgelerinin ardından üçüncü sırada yer almaktadır. Bu da yaklaşık olarak bölgenin 250 gün net güneş aldığını göstermektedir.
Aydın ili güneş enerjisinden en fazla yararlanabileceğimiz I.ve 2. Bölge sınırında yer almaktadır. Bölgede yıllara göre düşük oranda değişiklikler gösterse de, radyasyon miktarı yıllık 1650-1800 kw/m2 dir. Bu rakam da bize Aydın ilinde örtü altı yetiştiriciliğinin işlerliği açısından olumlu bir sonuç vermektedir.
Ülkemizin en verimli jeotermal alanları Ege Bölgesinde ve özellikle Aydın ilinde yer almaktadır.
Aydın’da başlıca ekonomik faaliyet tarımdır. Nüfusunun % 30’ a yakın büyük bir bölümü tarım kesiminde çalışmakta ve il gelirinin % 35’ine yakın bir bölümü tarım kesiminden elde edilmektedir. Tarımsal üretim yalnız çiftçiler için değil, tüccarlar ve sanayiciler için de önem arz etmekte ve böylece tarım kesiminden faydalanan nüfus %50’lere varmaktadır. İlimizdeki sanayi büyük ölçüde tarıma dayalıdır ve ticaretinde de tarımsal ürünlerin pazarlanması egemendir.
Aydın’ın en geniş kapsamlı geçim kaynağı tarım, enerji açısından en zengin kaynağı jeotermal enerji iken bu kaynaktan en geniş sektör olan tarımın doğrudan yararlanmaması hem haksızlık hem de ülke milli kaynakları için bir israf ve ekonomik kayıptır.
Bu değerli kaynağın ısısı yükseldikçe değeri de artmaktadır.
Jeotermal enerji, sıcaklık içeriğine göre kabaca üç gruba ayrılır.
1. Düşük Sıcaklıklı Sahalar (20-70°C)
2. Orta Sıcaklıklı Sahalar (70-150°C)
3. Yüksek Sıcaklıklı Sahalar (150°C’den yüksek).
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.