Takip Et

TARIM EĞİTİMİNDE GELDİĞİMİZ NOKTA

1930-1975 yılları arasında ilk-orta-lise öğrenimi gören bugünün yaşlı ve orta yaş kuşağının örgün eğitim müfredatı içerisinde yer alan derslerinden birisi de tarım idi.Köy Enstitülerinin varlığı da tarımda kalınmanın temelleri arasında idi.

“1930’lu yıllarda Aritmetik, Yurt ve Yaşama Bilgisi, Okuma-Yazma dersleri, her yıl öğrencilerin seviyelerine göre işlenecek dersler arasında bulunmaktaydı. Bu teorik derslerin yanında, köy hayatını ilgilendiren pratik bazı konular, eğitmenli köy okullarında uygulama ile öğrencilere ve köylülere gösterilmekteydi. Haftalık program içerisinde, Pazar günü hariç her gün 1 saat, yani haftada 6 saat ziraat işlerine ayrılmıştı(Köy Eğitmenleri İçin İkinci Yıl Öğretim Klavuzu,1941:123)”

“Ziraat faaliyetleri arasında mevsime ve mahalli şartlara göre hayvan bakımı, arıcılık, kümes hayvanları yetiştirme, fidancılık ve meyvecilik, bağcılık, sebzecilik, tarla ziraati, sütçülük gibi işler yaptırılır. Bu faaliyet okulun bahçesinde, ahır ve kümesinde, eğitmene veya köylülerden birine ait bahçe, tarla, ahır ve kümeste cereyan edebilir”

,

Son yıllarda ilköğretimde tarım eğitimi sonlanırken orta öğretimde tarımsal eğitim oldukça gerilemiştir.” Ziraat meslek liselerinin sayısı zamanla artarak, 1973 yılında 45’e ulaşmıştır. Daha sonra, doğrudan uygulamanın içinde eğitim-öğretim vererek Türkiye tarımına önemli katkılarda bulunan bu okulların sayıları kademeli olarak azaltılmış, 1994 yılında (1) Ziraat Teknik (8) Ziraat Meslek ve (3) Ev Ekonomisi Meslek Lisesi olmak üzere 12’ye inmiştir.

Yüksek öğrenimde ise durum daha vahimdir.” 1980 sonrası fakülte sayılarında plansız bir artış yaşanmıştır. Halen Türkiye’de 40’tan fazla ziraat mühendisliği eğitimine yönelik programların yer aldığı fakülte bulunmaktadır. Bunlardan üçünün adı “Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi” altısının adı ise “Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesidir”. Konya’da bir Gıda ve Tarım Üniversitesi kurulmuştur. Ayrıca İki üniversitenin Uygulamalı Bilimler Fakültelerinde tarımla ilgili bölümler vardır. Bu sayı artışı yanında, 1980’den günümüze kadar öğretim sisteminde çok sayıda değişiklik yapılmıştır. Sayısız reformdan sonra neredeyse tekrar başa dönülmüştür. Fakülte sayılarındaki plansız artış ve sıkça yapılan sistem değişiklikleri önemli ölçüde kalite sorunu ortaya çıkarmıştır. 1980’lere kadar neredeyse yüzde 1’lik dilimden öğrenci alan fakültelerde en son dilimden öğrenci almaya başlamışlardır. Artan mezun sayısı, işsiz ziraat mühendislerinin dernekleşmesi sonucunu yaratmıştır. Halen 30 bini aşan sayıda işsiz mühendis bulunmaktadır. Fakülte sayılarının artmış olmasının bir sonucu da kontenjan açıklarıdır. 2018 yılında, toplam doluluk oranı yüzde 74.41 iken, bu oranın yüzde 20’nin altında kaldığı programlar olmuştur.

Artık tarım öğretiminde modernite çerçevesinde yapısal bir dönüşüme ihtiyaç bulunmaktadır.Özellikle iç göç ve tarımdan kaçışın engellenmesi ve tarımda çalışan nüfusun gençleşmesi için örgün eğitimde tarım öğretimine dönülmelidir.Tabii ki bu yapılmadan önce tarım sektörü cazip bir sektör haline getirilmelidir.

Kaynak:Erkan Rehber 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.