Celal Bayar Üniversitesi Alaşehir Bağcılık Yüksek Okulu konferans salonunda (Hasan Emiroğlu anısına) Manisa İli Jeotermal Enerji Potansiyeli ve Çevresel Etkileri Sempozyumu düzenlendi. Saat 8.30 da başlayan ve sempozyum, tüm gün devam etti.
Toplantıya geniş bir katılımcı grubu katılırken sivil toplum kuruluşlarının fazlalığı dikkat çekti.
Sempozyuma Alaşehir Belediye Başkanı Gökhan Karaçoban, Manisa Ziraat Mühendisleri Odası 2. Başkanı Selçuk Karabat, Oda yöneticisi Müjgan Gök Şenay, jeoloji mühendisleri, ziraat mühendisleri, Yüksek Ziraat Mühendisi Tahir Üngör, Koray Çetin Önalan, Aydın Tabib Odası eski Başkanı Dr. Metin Aydın, Aydın Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Mahmut Nedim Barış,Aydın Çevre Platformu Başkanı Mehmet Vergili ve pek çok isim katıldı.
Dikkati çeken ise Alaşehir ve Salihli’de yatırım yapan jeotermal şirket yöneticilerinin toplantıya katılmamış olmaları. Katılımın diğer bir yönü ise katılmayan jeotermal şirketlerin sempozyuma, güvenlik görevlilerini ve taşeron şirketlerinin body gard görünümlü işçi ve çalışanlarını göndermiş olmalarıydı. Bu kişiler, panel bölümünde toplantıyı sabote etmek istedilerse de başarılı olamadılar.
MEVZUATTA BOŞLUK VAR
Sempozyumun açış konuşmasını Manisa Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Çelik yaptı. Çelik konuşmasında, "İlimiz ve ülkemiz açısından jeotermal sektörün yeni bir sektör olması, mevzuattaki boşluklar ve uygulamalardaki yetersizlikler jeotermal kaynakların doğru kullanımına engel olduğu gibi birtakım çevresel sorunlar da doğurmaktadır. Bu nedenle jeotermal kaynak kullanım politikalarını ve çevresel etkileri ile ilgili yöntemler oluşturulmalıdır." dedi.
Ardından düzenleyici mesleki örgüt olan İzmir Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Alim Murathan, sempozyumun düzenleniş amacını, mevcut sorunları, sorunların kaynağında yer alan oluşum ve gerekçeleri, genişçe bir özet biçiminde katılımcılara aktardı.
ALAŞEHİR'DE BEKLENTİLERİ KARŞILAMADI
Kürsüye gelen Alaşehir Belediye Başkanı Dr. Gökhan Karaçoban jeotermalin Alaşehir’e getirisinin beklentileri karşılamadığını, sadece çevre kirlenmesine yol açtığını ifade etti.
Karaçoban,”Bizim, için üzüm her şeyden değerlidir. Enerji üretimi bahasına üzümü feda edemeyiz. Jeotermal Yatırımcılar Derneği sözcüsü, belediye olarak bizlerin tarım alanlarını jeotermal sistemlerden daha fazla işgal ettiğimizi söylemiştir. Hâlbuki gerçek böyle değildir. Bir tarım alanı yerleşime açılırken çok uzun bir süreç ve pekçok kurum ve kuruluşun görüşü alındıktan ve birçok şart yerine getirildikten sonra imara açılabilmektedir. Hâlbuki jeotermal sistemlerin tarım arazilerini işgal etmesi önündeki engeller, jeotermal enerji şirketleri tarafından kolaylıkla aşılabilmektedir. Jeotermal faaliyetlerin Alaşehir’e zenginlik getirmesini beklerken kirlilik getirmesi kabul edilemez, dedi.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.