Karakutu patlarsa…

Bir şehrin hikâyesi bazen rakamlarla yazılır, bazen yatırımlarla, bazen de suskunlukla…

Neden mi böyle dedim şekerim; sebebini açıklayayım.

Yazar Ergün Poyraz’ın Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’na uzun zamandır yol arkadaşlığı yaptığı biliniyor. Çerçioğlu’nun Poyraz’a parti içindeki muhalif olarak gördüğü kişilere zaman zaman yazılar yazdırdığı ve ulusal medyada ulusalcı yazarlarla sıkı görüşmeler yapmalarını sağladığı ifade ediliyor. Gazeteci-yazar Ergün Poyraz ise çok 20 dolar  ortaya koyuyor.

Bu iddiaların bazıları daha önce basında yer buldu; ancak Çerçioğlu cephesinden hiçbir şekilde yalanlama gelmedi. Başkan Çerçioğlu ile uzun süre en yakınında bulunan gazeteci Ergün Poyraz’ın neden yollarını ayırdığı hâlâ gizemini korurken, ortaya atılan iddialar Aydın kamuoyunda adeta bomba etkisi yaratıyor.

Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, başı her sıkıştığında ve işin içinden çıkamadığı anlarda konuyu bir şekilde “kadınlığa” ve “anneliğe” getirerek, belediye personelinin sosyal medya desteğiyle olaylardan sıyrıldığını sanıyordu.

Poyraz öyle ciddi bir iddia ortaya koydu ki, Çerçioğlu’nun 20 yıldır çizdiği pembe tablonun üzerine adeta kara bir bulut gibi çöktü. Bu denli önemli bir iddiayı, elbette Ergün Poyraz’dan başka kimse bilemezdi. Çünkü Poyraz, Çerçioğlu’nun kara kutusu, yol arkadaşı ve zor anlarında yanında beliren bir limandı.

Skandalın ortaya çıkışı ise şöyle anlatılıyor: Poyraz, evlat edinilen çocukla ilgili Çakırbeyli Mahallesi’nde aldığı bir duyumu Başkan Çerçioğlu ile paylaşıyor. Ancak Çerçioğlu, evlat edindiği üç yaşındaki kızla ilgili Poyraz’dan duyduğu sözleri kabul etmiyor. Çocuğun annesinin geçmişine dair, kendi çevresinden kimsenin bağlantısı olmadığını ifade ediyor.

Daha sonra Başkan Çerçioğlu, evlat edindiği çocuğun annesiyle ilgili hayati bir gerçeği Ergün Poyraz ile paylaşıyor. Hatta konuyla ilgili bilgi sahibi olan yol arkadaşlarından da Poyraz’ın bu konuyu dinlemesini istiyor.

Ergün Poyraz’ın ortaya attığı skandal iddia şudur: Çerçioğlu, evlat edindiği üç yaşındaki kızın annesini, emri altındaki personel aracılığıyla Isparta’da bir pavyona “sattırıyor.” Bunun amacı ise, pavyonda çocuğun annesinin görüntü ve videolarını kayıt altına alıp ilgili kuruma teslim etmek. Kurum da annenin “hayat kadını” olduğunu resmî olarak teyit ediyor. Böylece, ileride çocuğun annesinin, çocuğu Özlem Çerçioğlu’ndan geri alma ihtimali ortadan kaldırılmış oluyor. Bu arada Ergün Poyraz’ın, kurumda bu işlerle ilgilenen memureye Aydın Büyükşehir’de daire başkanlığı sözü verildiğini ima eden bir paylaşımı da var.  Böyle bir plan gerçekten varsa, bunun adaletle, merhametle, annelikle açıklanacak bir yanı kalmaz.

Çerçioğlu’nun bu olayla ilgili daha önce basında yer alan benzer iddialara herhangi bir açıklama yapmaması ise kamu vicdanında başka soruları doğuruyor. Sessizlik bazen stratejidir; bazen de sükûtun ikrardan mı geldiği tartışılır.

Neresinden bakarsanız bakın; vahim, ağır ve yakışıksız bir olay. Poyraz şöyle diyor:

Çocuk evde


Kayıt kurumda


Anne Isparta’da


Götürenler hayatta


Pavyon orada


Hepsi gün gibi ortada


Savcılar nerede?

Şimdi gözler Özlem Çerçioğlu’nda. Sadece siyasi bir figür değil, aynı zamanda bir anne, bir yönetici ve toplumun karşısında hesap vermekle yükümlü bir kamu görevlisi olarak, bu iddialara karşı sessizliğini daha ne kadar sürdürecek?

Bazı kara kutular patladığında sadece sırlar değil, inançlar da dökülür.

Anlıyorsun değil mi canımın içi?