Bağ tesis ederken, öncelikle tesis edilecek arazinin bağcılığa uygun olup olmadığı tespit edilmelidir. Bunun için de arazinin rakımı, sulanabilme özellikleri, güneşlenme miktarı ve yönü, hâkim rüzgârların şiddeti ve yönü, sıcaklık, yağış, nem, yer ve yöney özellikleri dikkatle ele alınarak bağcılık yapılıp yapılamayacağına karar verilmelidir.
Bu özellikler uygun olduğu takdirde toprak analizine uyguna anaç seçimi ve amaca ve yukarıdaki arazi özelliklerine uygun olarak çeşit seçimi yapılmalıdır. Çeşit seçiminde bu özelliklerin yanı sıra pazarlamada seçilen çeşidin hasat zamanına dikkat edilmelidir ki, mevcut üzüm çeşitleri tarafından pazarlamasında sıkıntı çekilmesin.
Üzüm taze satışa sunulabildiği gibi yan ürünlerinin satışıyla da gelir elde edilen bir tarım ürünüdür. Bu avantajından dolayı üreticiler tarafından tercih edilmesi tavsiye edilmektedir.
Taze satışa sunulacak üzüm çeşitleri bakımından üreticinin seçme şansı çok fazladır. Burada tercihte en önemli seçim, satılabilme ve Pazar tercihleri yanında hasat tarihi ve dekar başına verimi dikkate alınmalıdır. Doğaldır ki erkenci üzüm cinslerinin dekar başı verimleri orta mevsim ve geç dönem üzümlerine göre daha düşüktür. Ancak turfanda sıfatı verebileceğimiz erkenci çeşitlerin fiyatları diğer dönem üzümlerinden daha yüksek olmaktadır. Sofralık üzüm seçiminde ihracat şansının bulunmasına önem verilmelidir. Bu bakımdan üzüm çeşidinin raf ömrü öne çıkmaktadır.
Taze sofralık üzümün değerini bulmadığı yıllarda bazı üzüm çeşitlerinin kurutularak satılma imkânı bulunmaktadır. Bu bakımdan da çeşit seçimi önemlidir. Ülkemizde kurutmalık olarak seçilen ve üretilen üzüm çeşitlerinin başında sultaniye cinsi çekirdeksiz üzümler gelmektedir ki bunların ihracat şansı yüksektir. Bazı çekirdekli üzüm çeşitleri de kurutularak satılmaktadır ve çoğu zaman da standardı ve doğru seçimi yakalandığı zaman sultaniye cinsinden daha yüksek fiyat bulmaktadırlar.
Türk ve Akdeniz mutfağının önemli yemek çeşitlerinden birisi de yaprak sarması olması dolayısıyla salamura yaprak toplanması ve satılması bağcılıkta önemli bir gelir kaynağıdır. Salamura yaprak tesislerinin artması ve ihracatının sürekli hale gelmesi bağcılıkta iyi bir gelir kalemidir.
Üzüm suyu da, taze üzüm veya şıradan elde edilen diğer bir besin maddesidir. Meyve suyu formatında üzüm suyu üretimi
için yakın bir bölgede üzüm suyu işleyen bir meyve suyu fabrikasının varlığı bu tür satışta önemlidir.
Günümüzde her ne kadar eski önemini koruyamamış olsa da geleneksel bir Türk ürünü olan pekmez doğal bir tatlandırıcı, zengin bir karbonhidrat kaynağıdır. Günümüzde doğal beslenmeye doğru giden alışkanlıklar önümüzdeki dönemlerde pekmezi de öne çıkaracağı kanaatindeyim.
Diğer bir üzüm yan ürünü olan sirke de pekmez gibi sofralık standartları dışında kalan üzümlerden elde edilen bir ekonomik değerdir. Ülkemizde yaklaşık olarak 150 milyon litre sirke üretiliyor olması bu ürünün önemini ortaya koymaktadır.
Üzümün değerlendirilmesinde önem taşıyan ürünlerin başında şarap gelmektedir. Ülkemiz şarap ve rakı üretiminde ve ihracatında önemli ülkelerden birisi konumuna gelememiştir.140 milyon litre şarap üretimi ihracat şansı olmasına rağmen son yıllarda bu sektöre getirilen vergi yükü bu sektörü zor duruma sokmaktadır.
Bazı bölgelerimizde ekonomik yoğunluğu fazla olmasa da olgunlaşmamış üzümden elde edilen “koruk suyu” nun ticareti yapılmaktadır.
Son yıllarda TKDK (Tarımsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu) yerel ve geleneksel tarım ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanması konusunda İPARD desteklerinin verilmesi bağcılık ve bu alana yatırım yapacak olan işletmeler için ayrıca bir şanstır.
Sonuç olarak bağcılık çeşit seçimi, üretim teknikleri, pazarlama ve kısa dönemde kazanca dönmesi bakımından tercih edilecek bir tarım koludur.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.