Ülkemiz sahip olduğu ekolojik yapı ve iklim özellikleri bakımından bazı tropik meyveler dışında birçok meyve türünün yetiştirilmesine elverişli olduğu gibi özellikle yaş sebze ve meyvede önemli bir potansiyele sahiptir. “
Bu çeşitlilik üreticiye zenginlik ve gelir olarak dönmesi gerekirken pazarlama sorunu ve düşük fiyat tehdidi olarak karşısına çıkmaktadır.
Bunun da iki ana nedeni bulunmaktadır.Birincisi üreticinin örgütsüz olmasından yararlanan market,komisyoncu,tüccar ve ihracatçının bu durumu lehine vahşice kullanması,ikincisi de yaş sebze ve meyve sektörünün devlet eliyle korunasız bırakılmış olmasıdır.
“2017 yılı TÜİK verilerine göre; ülkemizde tarımsal üretim yapılan yaklaşık 23,4 milyon hektar alanın yüzde 3,4’ünü sebze, yüzde 8,9’unu meyve (baharat ve içecek bitkileri dahil), yüzde 1,8’ini bağ, yüzde 3,6’sını zeytin alanları oluşturmaktadır. Tarımsal üretim yapılan alan içerisinde meyve, bağ ve zeytin alanlarının toplam payı ise yüzde 14,3’tür.”
Ancak son yıllarda zeytin alanları hızla daralmaktadır.Daralmanın temelinde şehirleşmeyi teşvik eden inşaat sektörü,tarım topraklarına göz dükmiş olan enerji ve maden sektörleri,turizm yapılarının hızla artması,sanayileşmenin tarım toprakları üzerinde genişlemesi.
Bağ alanlarında ise kısmi artışlar olmaktadır.Ancak mevcut bağ alanları da jeotermal istilanın tehdidi ve işgali ile karşı karşıyadır.
“Ülkemizde yıllar itibarıyla yaş sebze ve meyve üretim durumuna baktığımızda 1995 yılında toplam 32 milyon 693 bin 39 ton olan yaş sebze ve meyve üretimimiz 2000 yılında 38 milyon 59 bin 262 ton olurken, 2018 yılında üretim miktarımız 50 milyon 526 bin 855 tona ulaşmıştır. Toplam yaş sebze ve meyve üretimimizin yüzde 40,6’sını meyve, yüzde 59,4’ünü ise sebze oluşturmaktadır. Son yıllarda yaş meyve sebze üretimimiz artış göstermiştir.”
Bu üretim artışı yaş sebze ve meyvenin fazla kazanmasından değil üreticinin yeni üretim alanları arayışından ve bazı sebze ve meyve çeşitlerinin gelir açısından dönüşümünün erken olmasından dolayıdır.
“Meyve üretiminde görülen artışta toplu meyvelik alanların artışı etkili olmuştur. Meyve alanlarının genişlemesi ve üretim miktarının artışında, 2005 yılından itibaren sertifikalı fidan desteğinin verilmesi ile birlikte kapama bahçelerin kurulması payı büyüktür. “
“Son yıllarda elma, kiraz, nar yetiştiriciliği yapılan alanların artışı da meyve alanlarının genişlemesine ve üretim miktarının artmasına neden olmuştur.”
Ancak nar fiyatlarındaki gerilemeler nar bahçelerinin sökümüne de neden olmuştur.
Sebze üretim alanlarında çok ciddi bir değişim görülmezken üretim miktarı 30 milyon 32 bin 827 tona ulaşmıştır. Sebzecilik sektörünün büyümesinde üretimimde kullanılan ekipmanlara yönelik sektörün gelişimi, modern seraların kurulması, topraksız tarım tekniklerinin devreye girişi, üretim tekniklerinde modernleşme, ıslah çalışmalarının hızlanması, çeşitlerin iyileştirilmesi, üretici ve tüketicilerin bilinçlenmesi etkili olmuştur.
Yaş sebze ve meyve üretim durumumuz, ekolojik zenginliğimiz nedeniyle bölgelere göre değişkenlik gösterirken; kullanılan teknolojilere ve budama, sulama, gübreleme gibi kültürel uygulamalara bağlı olarak üretilen yaş sebze ve meyvenin verimliliğinde farklılıklar ortaya çıkabilmektedir. Meyve sebze üretimini etkileyen faktörlerde meydana gelen değişimler üretimi doğrudan etkilemekte, üretimde zaman zaman dalgalanmalara da yol açabilmektedir.
(*) Kaynak: (TMMOB, 2015-1) ve TZOB 2019 İktisadi ve Zirai Rapor.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.