3.Tarım ve Orman Şurası başladı.
Bu şura bir tepkinin sonucu doğdu.İyi ki öyle oldu.Eğer 3.Tarım ve Orman Şurası kararıalınmasa ve bugüne kadar yapılan hazırlıklar şuranın temelinde yer almasa idi,bir kurnaz safsata ile mücadele etmeye başlayacaktık.
Bu kurnaz safsatanın adı “Tarımda Milli Birlik projesi” idi.Bu proje ile Türk tarımında milli olan ve üreticiden yana olan her yasa,uygulama ve temayül rafa kaldırılacak,Türk tarımının kaderi ve geleceği uluslar arası bir şirketin insiyatif ve merhametinde terkedilecekti.
Sayın Cumhurbaşkanı’nın gelen ve büyüyen tepkileri dikkate alarak daha geniş kesimlerin katılım ve görüşlerinin de dikkate alınıp belki de uygulamaya konulacağı 3.Tarım ve Orman Şurası kararını alınması bizlere ilk anda olumlu gelmekte.
Zira Milli Birlik Tarım Projesi’nin hiçbir olumlu yanı omadığı gibi,Tarım Orman Bakanlığı’nın bir takın üst bürokratlarınca hazırlanan bu müsvettenin Türk tarımını çok uluslu zirai ilaç,gübre,makine ekipman üretici ve ticareti yapan şirketlerin amaçlarına terk edeceği kesindi.
Bunun yanında tüm tarımsal ticaretin ve girdi temininin bit uluslar arası şirkete devri de Türk çiftçisinin “köle”leştirilmesi,Türk ekonomisinin gayri milli ve sömürülmeye açık hale getirilmesi idi.
Endişelerimiz hala devam etmekte. Uluslararası sömürünün baş aktörü olan ve Milli Birlik Tarım Projesini ortaya koyan kadro hala Ankara’da görev başında. Bu projeyi allayıp pullayıp 3.Tarım ve Orman Şurası’nda karşımıza çıkarıp şura kararı olarak da geçirebilirler.
Geçtiğimiz süreçte üretici, öğretim üyesi, özel sektör temsilcisi, meslek odası temsilcisi, dernek temsilcisi, uluslararası kuruluş temsilcisi gibi üyelerden oluşan bin 611 kişilik çalışma platformu oluşturuldu.
21 ayrı çalışma grubu oluşturularak, 'Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı', 'Hayvansal Üretim ve Hayvan Sağlığı', 'Tarımsal Destekleme Politikaları', 'Tarımsal Yapı ve Dönüşüm', 'Kırsal Kalkınma ve Tarımda İstihdam', 'Gıda Güvencesi', 'Tarımsal Sulama ve Su Yönetimi', 'Balıkçılık ve Su Ürünleri', 'Mera Yönetimi', 'Tarım ve Orman Hukuku', 'Sürdürülebilir Orman Yönetimi', 'Tarımda Teknolojik Dönüşümler' ve 'Orman Yangınlarıyla Mücadelede Yenilikçi Yaklaşımlar' gibi alanlarda kısa, orta ve uzun vadeli stratejiler belirlendi.
Oluşturulan gruplara 23 binden fazla görüş ulaştı.
3.Tarım ve Orman Şurası amaçları oldukça iddialı: Türkiye'nin tarım ve ormancılığının 25 yıllık vizyonunu ortaya koymak.
Ancak diğer bir endişemiz odur ki Türk tarımına 25 yıl için hangi pencereden bakılacak ve bu bakış açısı bilimsel mi olacak yoksa belli çevrelerin çıkarları kararlar içerisinde gizlenerek sunulacak mı?
Türk tarımına yapısal ve radikal çözümler getirecek mi mevcut düzenin parlatılması mı olacak?
Hayırlısı olması dileğiyle…
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.