Nazilli ilçesine 3 km uzaklıkta olan Bozyurt ve Eyelli arasında olan bir kent burası. Tam olarak da Bozyurt Köyü sınırları içerisinde bulunmaktadır.
Antik kaynaklarda da geçen bu kent için Ünlü Coğrafyacı Strabon Menderes nehri kıyısında Nysa’ya komşu bir yerde bulunmaktadır diye bilgi vermiştir. Çok fazla bilgi edinemesekte Lydialılar tarafından kurulduğu sanılan bu kentin Efes’i Celenea’ya bağlayan ticaret yolu üzerinde bulunduğu ve para basma yetkisi olan mühim bir ticaret bölgesi olduğudur. Bunu da M.S 1yy yaşamış olan ünlü Romalı tarihçi Plinius bu kent için ‘‘Roma İmparatorluk döneminde sikke darp edecek kadar güçlenmiştir’’ demesiyle desteklenmektedir.
Burada devreye şu giriyor bu kent etrafında çok güçlü kentler varken neden ve nasıl bu güce kavuşuyor. Çünkü diğer yerleşimlere göre nispeten daha küçük bir alana sahip ve Strabon ile Plinius dışında antik kaynaklarda da çok yer bulmamış küçük bir kent. Bunun cevabını antik kaynaklardan bulamadığım için bir bilene danışmak istedim. O da bu kentin kazı başkanı Dr.Öğr.Üyesi Sedat Akkurnaz. Kendisi yüksek lisans yaptığım dönemde hocam olur. Hemen buluştuk ve anlatmaya başladı;
Burası Roma Döneminde, Mastauralı siyasetçilerin dönemin Roma yöneticileriyle iyi ilişkiler kurmasından dolayı vergi muafiyeti gibi özelliklerle yükselmeye başlıyor. Yani iş siyasete dönüşüyor ve kentin refah seviyesi artmaya başlıyor. İkili ilişkilerin önemini belirten hocam konuyu kentle ilgili şu anki odak noktamız olan Amfi tiyatroya geliyor. Amfi tiyatrolar Anadolu’da çok fazla göremediğimiz Romalıların gladyatör ve vahşi hayvan mücadelesi için iki tiyatronun birleşimi anlamına gelen daireye yakın elips şeklinde olan yapılara verilen addır. Anadolu’da Kyzikos, Bergama, Anazarbos ve Mastaura’da var. Mastaura dışında ayakta kalan pek olmamış. Buranın şansıda hiç el değmemiş olması üstü kapalı ve kazı çalışması yapılmamış. Çok fazla yağmalanmamış bir alan. Bu arada ne yazık ki defineciler gene yoklamışlar burayı 7 mt’ye kadar inmiş hırsızlar. Bir de 1920li yıllarda Yunan askerlerinin birkaç girişimi olmuş ama bugüne korunagelmiş. Bu amfi tiyatro özelliği de yamaca yaşlanmadan sıfırdan yapılan yapılar olması. Onun içinde önemli artık harç kullanmayı bilen Anadolulular burayı en güzel şekilde inşa etmişler. Hatta yerli halk burayı arena adıyla anıyorlar. İlginçtir ki arena demek am fitiyatro demek a geliyor. 1800’lü yıllarda buraya gelen İngiliz jeologu W.J. Hamilton şöyle tarifte bulunmuş; ‘Mastaura köyünün bir mil kadar üst tarafında eski duvarlara, yarısı meşe ve zeytin ağaçlarının sık yaprakları ile örtülmüş kemerli temellere rastlanır. Daha ilerisi, yaklaşık olarak yüz ayak çapında daire şeklinde duvardır. Burası, şüphesiz bir tiyatro ya da bir amfitiyatroydu. ’
Burası Dionysos’a da adanmış bir kent olduğunu düşünürsek eğlence odaklı bir yer olduğu sonucuna varılabilir. Ve dönemin en büyük eğlencesi gladyatör dövüşleriydi. Sedat Hocam buraya gladyatör transferinin olduğu şimdiki futbol kulüpleri gibi transferlerin yaşandığını söylüyor. Anadolu’da çok fazla vahşi hayvan olmadığı için Afrika’dan vahşi hayvanlar getiriliyor. Yani burası Anadolu’nun eğlence merkezi olabilir. Bu yüzden Kazı çalışmalarının tam da buraya odaklanacağını, yaklaşık 10-12 bin kişilik bir amfi tiyatro ortaya çıkarabileceklerini düşündüğünü sözlerine ekliyor. Bu da Türkiye’de tek olacak. Burası hem ülkemize hem de Nazilli’ye turizm açısından da değer katması olası. Aydın kültür turizminin başkenti olabilir. Bu coğrafya tahmin ettiğinizden çok dağa fazla değerli bir bölge. Bizim en büyük görevimiz de buralara sahip çıkmak. Bu da eğitimle olacak inanıyorum.
Kentteki kazı ekibi yüzey araştırmasını tamamladı. Temizlik kısmını dabitirmek üzere. Bunun yanında bölgenin haritası, havadan çekimleri, 3 boyutlu modellemeleri yapılmış durumda bu çok zor bir iş bu kadar kısa sürede bunu gerçekleştirdikleri için meslektaşlarıma teşekkürlerimi sunuyorum. Daha büyük işler başaracaklarına dair inancım tam.
Ülkemizde bu tip çalışmalar artık daha fazla olmaya başladı ama Aydın’da definecilerin yok ettiği, parçaladığı alanlarla ilgili çok fazla haber okuyordum. Kazı çalışmalarının haberleri son dönemde bu haberlerin önüne geçti ve bu sahipsiz alanlar artık devlet kontrolünde bilimsel çalışmalarla anılmaya başlandı. Sonunda Aydın için arkeoloji adına da güzel şeyler oluyor bu da birlikten kuvvet doğar sözüyle Sedat hocam, herkes elini taşın altına koydu ve destekliyor diyor. Aydın Milletvekili Kuvvet Erim’in çok girişimi olduğunu bunun yanında Nazilli Belediye Başkanı Kürşat Engin Özcan, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Osman Selçuk Aldemir, Aydın İl Kültür ve Turizm Müdürü Doç. Dr. M.Umut Tuncer, Nazilli Kaymakamlığı, Nazilli Ticaret Borsası, Nazilli Kaymakamlığı, Reysaş Holding, Aydın Büyükşehir Belediyesi ve en önemlisi Nazilli halkının desteklerinden dolayı ben de teşekkürlerimi bir arkeolog olarak buradan da sunmak isterim. Ayrıca kişisel olarak beni Mastaura kazı ekibine dahil eden değerli hocam Dr. Öğr. Üyesi Sedat Akkurnaz’a desteği, ilgisi ve emeklerinden dolayı teşekkür ederim. Bu mesleki heyecanınızı hiç yitirmeyin. Özellikle göreve başladığı andan itibaren Aydın’a getirdiği dinamizm ve çalışmalarından dolayı bunun yanında da görüşme talebimi kırmayıp, beni dinlediği için Doç.Dr. M. Umut Tuncer’e teşekkür ederim.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.