Takip Et

TARIM ARAZİLERİNİN AMAÇ DIŞI KULLANIMI CEZALARI VE SONUÇLARI

“Dünya nüfusunun günden güne artması ile besin arzında meydana gelen artış sınırlı miktarda olan tarım arazilerinin daha rasyonel kullanılmasını gerektirmektedir. Tarım arazilerinin marjinal kullanım sınırlarına kadar daralması veya verimlilik ve üretkenlik parametrelerinin bozulmasında etkili olan sorunlar; erozyonla aşınıp taşınma, çoraklaşma, drenaj yetersizlikleri, kirlenme bozuklukları ve tarımsal amaç dışı kullanımlarıdır. Tarım arazilerinin niteliği ve yeteneğine uygun, bilimsel ölçütler çerçevesinde hazırlanan arazi kullanım planlaması bu sorunların çözümünde etkili olmaktadır.”

 

Ülkemizde tarım topraklarının amaç dışı kullanımını engelleyen yasa, 03.07.2005 tarih ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu olup bu kanunun 4. bölüm madde 9-10’a göre; “Arazi kullanımını gerektiren her türlü girişim ve yatırım sürecinde toprakların korunması, doğal ve yapay olaylar sonucu meydana gelen toprak kayıplarının önlenmesi; arazi kullanım planları, tarımsal amaçlı arazi kullanım plan ve projeleri ile toprak koruma projelerinin uygulamaya konulması ile sağlanır,denilmektedir.

 

İlk bakışta olumlu olarak gördüğümüz bu yasa istisnaları devreye girince,enerji,maden,inşaat,şehirleşme,kamu gibi sektörlerin tarım topraklarına karşı inanılmaz bir iştahının ortaya çıktığını görmekteyiz.Bu istisnalar o kadar geniştir ki tüm Türkiye tarım topraklarını bağışlasak bu sektörlerin ihtiyacını karşılayamayız;iştahlarını bastıramayız:

 

“a) Savunmaya yönelik stratejik ihtiyaçlar,

b) Doğal afet sonrası ortaya çıkan geçici yerleşim yeri ihtiyacı,

c) Petrol ve doğal gaz arama ve işletme faaliyetleri,

ç) İlgili bakanlık tarafından kamu yararı kararı alınmış madencilik faaliyetleri,

d) Bakanlıklarca kamu yararı kararı alınmış plân ve yatırımlar,

e) Kamu yararı gözetilerek yol altyapı ve üstyapısı faaliyetlerinde bulunacak yatırımlar,

f) Yenilenebilir enerji kaynak alanlarının kullanımı ile ilgili yatırımları,

g) Jeotermal kaynaklı teknolojik sera yatırımları için bu arazilerin amaç dışı kullanım taleplerine, toprak koruma projelerine uyulması kaydı ile Bakanlık tarafından izin verilmektedir.

 

Bunun yanında yasaya göre “Mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ile sulu tarım arazileri dışında kalan tarım arazileri; toprak koruma projelerine uyulması kaydı ile valilikler tarafından tarım dışı kullanımlara tahsis edilmektedir.”

 

Ayrıca “Tarım dışı amaçlı arazi kullanım ihtiyaçlarının öncelikle kuru şartlarda tarım yapılan marjinal tarım arazileri içerisinden karşılanması gerekmektedir,maddesi tarım topraklarına göz dikmiş sektörler tarafından “makbul” görülmemekte,kuru tarım alanlarının uzak ve engebeli coğrafyalarda yer alması,maliyet yükleri nedeni ile sektör temsilcileri sulu ve ovalarda yer alan tarım alanlarını yutmak için sıraya girmiş durumdalar.

 

Sıralar da “Toprak Koruma Kurulları” önünde oluşmakta.

 

Tarım arazilerinin amaç dışı kullanımında cezalar müebbed(!) den idam(!) a kadar uzanmaktadır.

 

Ve hatta “Tarım arazilerinin amaç dışı kullanımı durumunda ceza uygulanmasına ilişkin kanun hükmü bulunmaktadır. 03.07.2005 tarih ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu 4. bölüm madde 21’e göre tarım dışı arazi kullanımına izinsiz başlanması durumunda valilik işi durdurmakta ve yapılan iş tamamlanmış ise kullanımına izin verilmemektedir. Kullanılan arazi, tarım dışı kullanıma uygun ise kullanılan alanın metre karesine 1 TL olmak üzere “çok korkunç” (!) idari para cezası verilmekte ve gerekli izinler alınmak şartı ile kullanımına izin verilmektedir. Tarım dışı kullanıma uygun olmayan arazi üzerinde izinsiz yapılan bütün yapılar yıkılmakta ve arazinin eski haline dönüştürülmesi için yapılan masraflar sorumlulardan tahsis edilmektedir.”

 

Sonuç olarak; -toplumsal bir kaygı içinde- toprak kaynaklarının korunması, geliştirilmesi ve kullanılmasıyla ilgili, tarım arazilerinin korunarak amacına uygun kullanılmasını esas alan yaklaşımların açık ve net bir şekilde ortaya konulması ve toprağın, insan varoluşunun en büyük güvencesi ve yaşam kaynağı olduğunun bilincine varılması gerekmektedir. Toprakların yetenek ve niteliklerinin belirlenmesi, Arazi Kullanım Planlamasının yapılması, tarım arazilerinin korunması ve etkin kullanılmasına yönelik olarak yürürlükte olan yasal düzenlemelerin işlerliğinin sağlanması, bu konuda etkili çözümleri beraberinde getirecek olup ilave imar planları ile tarım arazilerinin imara açılması gelecek nesillerin gıda güvenliğinin tehlikeye girmesine sebep olabilecektir. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.