XIX. Yüzyılın son çeyreğinde incir, üzüm, zeytinyağı ve pamukla beraber Batı Anadolu’nun en değerli ihracat metaı halinde idi.22 yıllık dönem içerisinde incir ihracatı ile ilgili olarak elimizde şu rakamlar bulunmaktadır:
Yıl İhracat Tutarı(Altın Lira)
1878 241.314
1885 344.046
1890 429.653
1900 571.738 (99).
1878 Yılında Osmanlı İmparatorluğu 1 milyon 57 bin 260 Altın Lira olarak Üzüm, 523 bin 762 Altın Lira olarak zeytinyağı,344 bin 310 Altın Lira olarak Pamuk, 241 bin 314 Altın Lira olarak incir ihraç ettiğini görmekteyiz.
1878 yılında ihracat içinde incirin yeri bu dört ürün arasında son sırada iken,1900 yılına gelindiğinde zeytinyağının çok önünde olduğu pamuk ile başa baş bir rakama ulaştığı görülmektedir.1873 yılında İzmir ihracatı içinde incirin payı yüzde 4‘ler seviyesinde iken dört yıl sonra yüzde 15’e ulaştığını görmekteyiz.
Cuinet’in Fransa Ticaret Odası için derlediği bilgiler içinde 1894 yılına ait yıllıkta yer alan incir ihracat değerleri ile ilgili rakamlara baktığımızda 10 milyon 560 bin Kg ve 8 milyon 780 bin lira ile kuru incir ilk sırada yer almaktadır. İhraç ürünleri içinde kuru inciri sırasıyla zeytinyağı, meyan kökü, arpa, buğday, susam, pamuk, palamut, mısır ve kuru üzüm izlemektedir.
Celal Aybar ise tespitlerinde, 1900 yılına gelindiğinde 1 milyon 327 bin 296 altın lira olarak üzüm, 191 bin 472 altın lira olarak zeytinyağı,598 bin 829 altın lira olarak pamuk, 571 bin 738 altın lira olarak incir ihraç ettiğini ifade etmektedir.
Yinne Aybar, 20. yüzyıl başlarında hurdasıyla beraber 95–105 bin yük derecesinde bir senelik hâsılatı olan Aydın sancağı incirlerinin aynı tarihlerde yörelerine göre ihraç edilen incir miktarı şöyleydi: Ortakçı istasyonundan 1500, Kuyucak ve Horsunlu’dan 1000, Nazilli istasyonundan 12 bin, Atça’dan 2 bin, Sultanhisar’dan 4 bin yüktü. İncirin hanlarda işlendikten sonra seçile seçile arta kalan kısmıdır ki hurda malından daha aşağı bir nevi addolunup ispirto imalinde de kullanılıyordu, ifadesini kullanmaktadır.
1895 yılına ait Aydın Vilayeti Salnamesine dayanarak;
1890-1891’den 1900 yılına ulaştığımızda incir ihracatının büyük oranda arttığını görmekteyiz. Bunun nedeni dış talep olduğu kadar da demiryolunun incir ihracatında Sarayköy-İzmir arasında hak ettiği payı almış olmasıdır.
“Aydın Kasabasında 32 bin dönüm arazide senevî 16 bin kile-i İstanbul hazetta(?) ve 3 bin dönümde 2 bin 500 kile galaf zahire, 25 bin dönümde 32 bin 500 kile çavdar,100 dönümde 100 kile kum darı, 6 bin dönümde 2 bin 500 kile burçak,4 bin dönümde 2 bin 500 kile akdarı,500 dönümde 400 kile bakla,150 dönümde 350 kile susam,50 dönümde 150 kile nohut, zira edilir. Ve 8 500 dönümde 700 bin atik kıyye çekirdekli pamuk,32 bin dönüm arazide 170 bin kile arpa ve senevî 120 bin kantar incir,30 bin kantar hurda incir husule gelir. Ve mahsulât-ı mezkure alınır, satılır”,tespitinde bulunabiliriz.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.