Takip Et

TARIMSAL DESTEKLEMEDE PİRİM SİSTEMİ

Destekleme prim ödemesi uygulaması, üreticiyi desteklemenin yanı sıra, sanayiciye dünya fiyatlarından hammadde sağlamaya yardımcı olduğu ve bütçeye daha az yük getirdiği gerekçesiyle bir çok ülkede yaygın olarak uygulanmaktadır (Gökdemir, 2004).

 

Türkiye’de destekleme prim ödemesi uygulaması 1993 yılında Kütlü Pamuk üreticilerine yapılan destekleme ödemeleri ile başlamıştır. Ancak uygulama sağlıklı kayıt sisteminin olmamasından kaynaklanan sorunlar nedeniyle bir yıl sürmüştür. Destekleme prim ödemesi uygulamasına 1998 yılında tekrar başlanmış ve günümüze kadar kapsamı genişletilerek devam etmiştir.

 

Devletlerin destekleme modelleri içinde yer alan prim sisteminin özellik ve etkilerini prim sisteminin beş temel faydasından söz ederek yararlarını şu şekilde sıralayabiliriz:

 

• Prim sistemi ile tarımsal üretim seviyesi yönlendirilmektedir. Üretiminin yüksek seviyede yapılmasının istendiği ürünler için maddi destek sağlanmakta, üretiminin sınırlandırılması istenen ürünler için hiçbir maddi destek verilmeyerek kısıtlanması yöntemine başvurulabilmektedir.

 

• Prim sistemi, üreticilerin ürünlerinin standartlarının yüksek olması sebebi ile dış pazarlarda yüksek fiyattan satma eğiliminden vazgeçmesine sebep olmaktadır. Böylece üretilen ürünler ihtiyaç duyulan yerlerde tüketiciye ulaştırılabilmektedir. Bu yöntem, aynı zamanda, üreticiyi taşıma maliyetlerinden ve taşıma süresince meydana gelebilecek zarara uğrama tehlikelerinden korumaktadır.

 

• Prim sistemi içerisinde üreticinin maliyetlerine katkı sağlandığı için üretim maliyetleri, üretici açısından en aza inmektedir. Böylece üretici iç pazar fiyatları ile dış pazarda faaliyet gösterebilmekte ve yabancı üreticilerle rekabet edebilmektedir.

 

• Prim sistemi piyasaları canlandırmakta ve tarımsal ürünlerin el değiştirmesi sonucunda üreticileri ve üretici birliklerini desteklemektedir. Aynı zamanda kurulan tarımsal ürün borsaları aracılığıyla el değiştirilen ürünler kayıt altına alınarak devletin eksiksiz bir biçimde vergi toplamasına olanak tanınmaktadır. Böylece vergi kayıp ve kaçaklarının da önüne geçilmiş olmaktadır.

 

• Prim sisteminin kayıt dışı üretimin önünde bir engel oluşturmasından dolayı, tarımsal ürünleri üreticiden düşük fiyatlarla alan komisyoncuların kayıt dışı kazançlarının da önüne geçilmiş olmaktadır. Diğer taraftan ise prim sistemi üreticiye tanınan maddi desteğin, aracı, tefeci veya komisyoncu isimleri altında faaliyet gösteren kişiler tarafından kullanılmadan, doğrudan üreticiye aktarılmasında görev üstlenmektedir.

 

Prim sistemi üretici tarafından arzu edilen bir destekleme modelidir. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.