Tarımın üretim sürecini pazarlama, ihracat ve iç-dış tüketim takip eder.
Orta ve büyük çapta üretimlerin pazarlama kanallarından birisi de Ticaret Borsalarıdır.Meşrutiyet döneminde tarım borsaları kurma girişimi olmuşsa da başarılı sayılabilecek pek az örnek bulunmakta; tek başarılı örnek de Konya’dadır.
Ticaret Borsaları Cumhuriyetle birlikte önem kazanmıştır. Türkiye de ticaret borsaları 29.10.1924 tarihinde 655 sayılı kanunla kurulmaya başlanır.
Borsalar işlevlerini yerine getirmeye başlamasına rağmen,ululslararası etkiler üreticinin istediği gibi gitmemektedir.
1929 Dünya Ekonomik krizi etkisini Türkiye’de de gösterir.İstanbul Ticaret Borsasında 1925 yılında yerli buğday okka fiyatı yıllık ortalaması 19 kuruş 12,5 santim iken 1929’da 16 kuruş 44 santime düşer.
Tarımsal ürün fiyatlarındaki düşüş 1930 yılından itibaren hızlanmıştır. Yine bu dönemde 1923’de Cumhuriyetin ilk kooperatifçilik mevzuatı olan istihsal, alım ve satım ortaklık kooperatifleri nizamnamesi yayımlanır.
1924 yılında 1850 den beri yürürlükte olan ticaret-i Berriye Kanununda değişiklik yapılarak, şirketler kısmına kooperatif ve şirketler ibareleri eklenir ve ilk defa ülkemizde kooperatiflere yasal güvence sağlanır.
1924’te itibar-ı Zirai Birlikleri Nizamnamesi ile çiftçi ve köylünün en önemli ihtiyaçlarından olan finans açığını gidermek amacı ile kredi sorunu gündeme taşınmaya başlanmıştır.
Buna ek olarak 1926 yılında Zirai Kredi Kooperatifleri Kanunu ile tarımsal kredi yeniden düzenlenir. Bu dönemde Ziraat Bankası tarım sektöründe lokomotif görevini üstlenmektedir.
Ziraat Bankası 1924 tarihli bir yasa ile banka 30 milyon TL sermayeli ve 99 yıl süreli bir anonim şirket olur. Bankaya tarımsal kredi yanında her türlü bankacılık işlem ve faaliyetinde bulunabilme yetkisi tanınır. Bankanın sermayesi 1930 yılında 100 milyon TL’ ye çıkarılır.
Tarımda makineleşmeyi sağlamak amacıyla 1923 de tarım araçlarının ziraat bankası eliyle ithali ve üreticiye gümrüksüz dağıtılması kanunlaştırılır.
Cumhuriyetin ilk yıllarında gayri safi milli hâsılanın önemli bir bölümü (1923 yılında %39,1, 1930 yılında %45,2) Tarım sektöründen meydana gelmekteydi. 1923–1930 arasındaki GSMH da ki %6,1lik artış Atatürk’ün tarıma verdiği önemden kaynaklanan politikaların bir tezahürüdür.
Tarım sektörü ülke ekonomisinde nüfusun besin kaynağı olma niteliği yanında, aynı zamanda büyük bir kitlenin istihdam ve geçim kaynağıydı.
1922–1929 dönemi, Türkiye de ki tarımsal üretim artışının yüksek oranda sağlandığı yıllardır.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.