Merhabalar; Sayın Aydın Denge okurları ve hayvan dostları. Bu hafta vahşi insanoğlunun kürkleri için hayvan katliamından bahsedeceğiz.
Her yıl 90 milyondan fazla hayvan kürkü için katlediliyor. Sadece tilki, vizon, vaşak, leopar, kaplan ve fok gibi yaban hayvanları değil, tavşan, astragan, kedi ve köpekler de kürkleri için vahşice öldürülüyor. Kedi ve köpeklerin kürkü oyuncak ve aksesuar yapımında da kullanılıyor. Sadece kürkü için öldürülen kedi ve köpek sayısı yılda 3 milyon, karagül koyunu 5 milyon, vizon 45 milyon, tilki 3 milyon, fok sayısı 300 binden fazladır. Kürk hayvanları arasında, kaplan, vaşak, tilki, fok, rakun, vizon, çinçilla,sincap, astragan da vardır. Bir kürk palto yapımı için 15-20 köpek, 20-30 evcil kedi, 6-10 fok, 10-30 tilki, 30 rakun, 60-400 sincap, ya da 30-80 vizon öldürülmesi gerekiyor.
“Av ve Yaban Hayvanları ile Bunlardan Elde Edilen Ürünlerin Bulundurulması, Üretimi ve Ticareti Hakkında Yönetmelik”in 67. maddesi kapsamında; avcılar tarafından kürkü için avlanan sansar, porsuk, tavşan gibi hayvanlar, bu hayvanların postları ve av turizmi kapsamında avına izin verilen hayvanların kürk ticareti yapan işletmelere taşınarak satılabilmesi için; il müdürlüklerince düzenlenecek nakliye tezkeresi ile 3285 sayılı Kanunun 22. maddesine göre menşe şahadetnamesi ve/veya veteriner sağlık raporuyla satılabilir. İşletmelerce bu nakliye tezkeresi ile menşe şahadetnamesi ve/veya veteriner sağlık raporu muhafaza edilir.
Her ne kadar yasa bazı konuları güvence altına almak istese de genel olarak pratikte denetleme konusunda hem av esnasında hem de sonrasında birçok açık ve problem bulunmaktadır. Ulusal mevzuatta kürk hayvanı yetiştiriciliğine ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır, bu sektörde yer alan işletmelere yapılacak denetimlerin ve hayvanların refah koşullarını güvence altına alacak bir altyapı ve anlayış da bulunmamaktadır.
Kürk yapımında, kurşun deliği olan postlar kalitesiz olduğundan, avlanma yönteminde tuzak veya ilaç kullanımı önerilmektedir. Bilindiği gibi doğada bu yöntem ile, kürk hayvanı dışındaki hayvanlar da aynı derecede yakalanma şansına sahiptirler. Böylece hem doğadaki hayvanların doğal dengesi bozulmakta, hem de doğada bulunan yemlerle dengesiz beslenen hayvanlardan elde edilen postlardan yapılan kalitesiz kürkler piyasaya kullanılmaktadır.
Türkiye’de kürk hayvanı üretiminde; çinçilla, tavşan, vizon ve Karagül koyunu(Astragan) üretimi önceliklidir. Bu hayvancıkların üretim ve itlafı konusunda herhangi bir yasa ve sistemli bir denetim bulunmaktadır. Hayvana şiddet yasası bile yıllardır meclisin gündeminde olup bir türlü görüşülüp kanun haline gelememiştir.
Bu hayvanların yetiştirilme ve üretilme koşulları son derece insafsız ve kötü iken öldürülme koşulları da ayrı bir vahşet içermektedir. Ölü hayvanın kürkü cazibesini kaybeder. Bu yüzden kürk, hayvan henüz hayattayken yüzülür. Bu işkenceler sırasında masum hayvan canlıdır ve kürkünün bedeninden yüzüldüğünü hissetmektedir. Kürkleri zarar görmesin diye binbir işkence ile öldürülmektedirler.
Karagül: Koyunlarından elde edilen astragan yüksek fiyat ve geniş pazara sahip olan bir kürk türüdür. Karagüller tamamen kıvırcık tüylere sahiptir. Ancak bu tüyler yavrunun doğumunu takip eden ilk üç günde parlaklığını ve kıvırcıklığını kaybedip düzleşmeye başlar. Yani özelliğini kaybeder ve yavru öldürülmekte geç kalınırsa kürk astragan olmaz. İşte tamda bu yüzden yavrular doğar doğmaz öldürülür. Hatta bazen karagül koyunlarının gebeliklerinin son 15-30. günlerinde hapsedildikleri yerden alınarak beyaz fayans kaplı ölüm odalarına alınırlar ve yaşam hakları, anne olamadan hiçe sayılarak gırtlakları kesilir, hemen doğmayı bekleyen yavru karından alınır bir tek nefes dahi alamadan öldürülür ve yüzülür. İnsanoğlu vahşette sınır tanımamaktadır.
Vizon: Gaz ile boğularak veya yüksek doz zehirle öldürülüyorlar. Bazı yerlerde ise boyunları kırılarak veya oksijensiz bırakılarak öldürülüyorlar.
Tilki: Yabani olanları tuzaklarla yakalanıyor. Tuzağa yakalanan tilki, günlerce acı çekerek can veriyor. Eğer ölmemişse anal bölgeden elektrik veriliyor.
Fok: Derilerine zarar gelmesin diye geçmişi ucu sivri balta ile vuruluyor. Avcı, bu darbeden sonra eliyle hayvanın yarılan başından içeri parmağını sokup beyninin dağıldığından emin oluyor.
Çinçilla: Bazı ülkelerde boyunları kırılarak veya elektroşok ile öldürülüyorlar. Elektroşok yönteminde kulak ve genital bölgelere veya dudak ve ayağa iki metal uçlu elektrik kablosu bağlanıyor.
Köpek: Kış aylarında küçük kafeslere kapatılarak, aç ve susuz bırakılarak barındırılan köpekler sonrasında boyunlarına geçirilen telle boğularak öldürülülüyorlar.
Kedi: Kedilerin öldürülmesi zor olduğu için ve kürklerinde herhangi bir hasar istenmediğinden, ağızlarına bir hortum sokularak hortumun diğer ucundaki musluk açılıyor ve önce hortumun içinden geçen su, boynundan telle asılmış kedinin ağzından içeri doluyor. Nefes almaya çalışan hayvanın akciğerlerine su doluyor ve hayvan boğularak can veriyor.
Yeryüzünde baskın ırk olarak insanoğlunun sadece kendi ırkına değil tüm canlı varlıklar ve doğaya karşı sorumlulukları vardır. Fakat insanoğlu günümüze kadar bu baskın ırk olma özelliklerini sürekli doğanın ve evrenin aleyhine kullanmıştır. Kendi ırkına karşı bile acımasızca davranan insanoğlu, bırakın doğanın ve diğer canlıların yaşam koşullarını iyileştirmek, tam tersine katletmektedir. Evrende hayatta kalma güdüsü haricinde kendi ırkından olanları da öldüren tek canlıdır insanoğlu. Kürkleri uğruna bencilce bu hayvanları çok kötü koşullarda yetiştirmek bir tarafa vahşice ve acı çektirerek katletmekteyiz. Doğa bizden daha acımasızca intikamlar almadan önce insanoğlu olarak sorumluluklarımızı yerine getirip dünyayı tüm canlılar için yaşanır bir yer haline getirmemiz şarttır.
Umudumuz, yıllardır meclisin gündeminde olup bir türlü çıkmayan hayvana şiddet yasası ile birlikte kürk hayvanları için de(henüz somut bir çalışma yok) biran önce yasal düzenlemeler yapılıdır. Daha da önemlisi insanoğlunun biran önce sorumluluklarını ve vicdanını hatırlaması ve bu utancı ortadan kaldırmasıdır.
Not: Merak ettiğiniz sorular için [email protected] adresinden ulaşabilirsiniz
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.