Aralık ayı başında Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının, “Tarım Arazi̇leri̇ni̇n Korunması, Kullanılması ve Planlanmasına Dai̇r Yönetmeli̇ği”, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Yönetmelik o şekilde gerekçeler getirmektedir ki akıllara ziyan:
İzinler amacı dışında kullanılamayacak delmesi ile birlikte jeotermal imtiyaz sahibi şirketlere tarım toprakları “altın tepside sunulmaktadır.
“Jeotermal enerji kaynaklı arama faaliyetleri için alternatif alan bulunmaması, toprak koruma kurulunun uygun görmesi ve projeye uyulması kaydıyla, valilik tarafından 1 yıla kadar izin verilebilecek, süre en fazla 1 yıl daha uzatılabilecek. Arama faaliyetiyle ilgili geri dönüşüm projesi hazırlatılacak ve arazinin eski haline getirileceğine, çevresinde yapılan tarımsal üretime engel olabilecek zararların tazmin edileceğine dair noter onaylı taahhütname alınacak.”
1-Jeotermal enerji şirketleri paraya doymayacaktır.
2-Mevcut arama ve üretim arazileri gözlerini doyurmayacaktır.
3-Aydın ve Manisa illeri tarım topraklarının tamamını teslim etse tatmin olmayacaklardır.
Bu yönetmelik yanlıştır.
Çünkü jeotermal rezerv alanları birinci sınıf tarım topraklarının altında yer almaktadır.” Jeotermal enerji kaynaklı arama faaliyetleri için alternatif alan bulunmaması” ,ibaresi jeotermal lobisinin amacına hizmet eden tuzak uygulamanın ibaresidir.Hiç bir jeotermal imtiyaz sahibi şirket bundan böyle ,ben tarım dışı alan buldum üretim kuyumu bu alanda açacağım,demeyecektir.Gözünü tarım topraklarına dikmeye devam edecektir.
Şu ana kadar yaşadığımız gerçekler ışığında ifade etmek gerekir ki pek çok jeotermal enerji şirketi katıksız bir biçimde yeşil düşmanıdır.Tarımı düşman sektör,çevre halkını para taşan kasalarına göz dikmiş bir topluluk olarak görmektedir.
Bu yönetmelikte yer alan“Jeotermal enerji kaynaklı arama faaliyetleri için alternatif alan bulunmaması, toprak koruma kurulunun uygun görmesi ve projeye uyulması kaydıyla, valilik tarafından 1 yıla kadar izin verilebilecek, süre en fazla 1 yıl daha uzatılabilecek.” Cümlesi derhal çıkarılmalıdır.
Ayrıca şu ana kadar gerçekler şunu göstermiştir ki arama faaliyetiyle ilgili geri dönüşüm projesi hazırlatılsa bile hiçbir güç bunu uygulatamayacaktır.
Hiçbir devlet gücü, tarım arazilerininrazinin eski haline getirilmesini sağlayamayacaktır.
Tarım alanları çevresinde yapılan tarımsal üretime engel olabilecek zararların tazmin edileceğine dair noter onaylı taahhütname alınsa bile zararların ödettirilmesi mümkün olmayacaktır.Zararlar ödettirilse bile zarar miktarı zarar verenin bütçesine uygun tespit edilecektir.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.