Türk çiftçisi 2017 yılından girdi maliyetlerinin düşmesini beklemektedir.
Hükümetin, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın bu yolda attığı adımlar yeterli olmasa da övgüye değerdir.
Türk çiftçisi, ana girdileri olan tohum, gübre, mazot, makine –ekipman ve zirai ilacın maliyetinin düşürülmesini beklemektedir. Bunun da yolu KDV-ÖTV oranlarının indirilmesi, makine-ekipman desteğinin tekrar sağlanması, üretimi teşvik için tohum, gübre ve zirai ilaca ek desteklemeler getirilmesi gerekmektedir.
TZOB (Türkiye Ziraat Odaları Birliği) Genel Başkanı Sayın Şemsi Bayraktar’ın ifadesine göre,
“Gübre kullanımı fiyata göre değişiklik göstermektedir. 2015 yılında 5,5 milyon ton olan gübre tüketiminin 2016’de gübre fiyatlarının azalması sebebiyle bunun üzerinde olacağı tahmin edilmektedir. Önemli bir tarımsal girdi olan gübrede, 2016 yılında fiyatlar, 2015 yılına göre yüzde 17,5 ile yüzde 23,9 arasında geriledi. Gübre fiyatlarında en fazla azalış yüzde 23,9 ile üre gübresinde gerçekleşti. Uluslararası gübre fiyatları, 2013 yılından itibaren gerilemeye başlamış, fiyat düşüşü 2016’ya kadar sürmüştür. Ülkemizde de dünyada yaşanan bu gelişmeler ve yüzde 18 olan KDV’nin sıfırlanması, gübre fiyatlarının düşmesine neden olmuştur. Bu, üreticimiz açısından son derece olumlu bir karardır. Yalnız 2016’nın son aylarında fiyatlar, döviz kurlarının artışının yanı sıra dünya fiyatlarının da artması nedeniyle yükselme trendine girmiştir.”
“Diğer önemli girdi mazottur. Döviz kurlarındaki artış, mazot fiyatlarını yükseltmiştir. Mazot fiyatları, 2016 yılında yüzde 31,6 artarak 3 lira 51 kuruştan 4 lira 62 kuruşa çıkmıştır. Bilindiği üzere mazot bedelinin yaklaşık yüzde 42’sini özel tüketim vergisi (ÖTV) oluşturmaktadır. Buna ilaveten mazotta yüzde 18 katma değer vergisi (KDV) yükü vardır. 2017 yılında mazot fiyatlarının yarısının devlet tarafından karşılanacak olması çiftçimiz lehine fevkalade önemli bir gelişmedir. Karar, çiftçimiz için oldukça memnuniyet vericidir. Hükümetimizin bu kararıyla son derece isabetli bir uygulamayı başlatacak olması, sevindirici bir gelişmedir. Bu durum, üretime olumlu yansıyacaktır.”
“Sulama, seracılık ve hayvancılığın gelişmesiyle tarımda elektrik kullanımı artmıştır. 2015 yılında tarımsal sulama abone grubundan elektrik alan üretici bir kilovatsaat (kWh) elektrik enerjisi için yüzde 1 Enerji Fonu, yüzde 2 TRT payı ve yüzde 18 KDV dahil 33,15 kuruş ödüyordu. Üreticinin 2016 yılında birim fiyat için ödediği tutar, bir önceki yıla göre yüzde 7,5 artışla 2016 yılında 35,63 kuruş olmuştur.
2015 yılı sonunda Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından alınan kararla birlikte seralar tarımsal sulama abone grubuna dahil edilmiştir. Ancak, hayvancılık işletmelerine tarımsal üretim faaliyetlerinin yapıldığı yerler olmasına karşın en yüksek tarife olan ticarethane abone grubundan elektrik verilmektedir. Hayvansal üretimde elektrik fiyatı kilovatsaatte (kWh) 40,51 kuruştur. Üreticilerimizi yakından ilgilendiren bir diğer husus da elektrik borcu bulunan üreticilerimizin desteklerine konan blokelerdir. Elektrik şirketlerinin alacağı üreticiye ödenecek olan desteklerden kesilmektedir.
Türk çiftçisi elektrik, gübre ve mazot ile ilgili girdi sorunlarının çözülmesini beklemektedir.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.