Hilmi Anaç’ın araştırmaları İzmir’de daha Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren “İncir Bayramı” nın sürdürüldüğüne işaret etmektedir.
1924 yılında İzmir’e ilk mahsul 18 Ağustos’ta gelmiştir ve incir bayramı bu yılda da kutlanmıştır. Türk yurttaşları incir bayramını sa’y ve ameli ve istihsalat (üretim) açısından kutlamışlardır. Bayrama memurların reisleri, İzmir Ticaret Odası, Borsa mümessilleri, tüccar, müstahsil (üretici), amele (işçi) ve halk katılmıştır.
1925 ve daha sonraki birkaç yıl incir bayramları milli bir dava havasında kutlanmıştır. Bu tip bir anlayışla kutlanmasında etkili olan Doktor Geyden Gest adında birinin yapmış olduğu Türk inciri hakkındaki olumsuz faaliyetlerdir. “Doktor Geyden Gest 925 senesi Daily Mail gazetesiyle mâlum yalan ve müfteriyattan (iftiralar) ibaret olan neşriyatını yapmıştı. O sene matbuat ve muhafel-i ticariye (ticari alanlar) bu neşriyattan müessir olmuş bulunuyordu. Ben vekâlete hakikati olduğu gibi onu hitab eylediği muhitin göstermektedir buna da yegâne çare Doktor Geyden neşriyatta hangi esaslara temas ediyorsa onları filme alub, oralara gönderub, mukâbil hareket ihtiyar etmek lazımdır demiştim vekâlet celbe bu maruzâtımı tasvib ve ahzına bendenizi memur etmişti.” İzmir Mıntıkası Ticaret Müdürü Mehmet Ziya Bey, 1925’deki kutlamaların farklı olmasını işte böyle anlatıyordu. Doktor Geyden Gest’in Dünya basınında giriştiği incir hakkındaki karalamaları ve kötülemeleri ile mücadeleye girişmiş ve ilk iş olarak incir hakkında film çekmeye devletin kurumlarının desteğiyle başlamıştır. Mehmet Ziya Bey film içeriği ve amacı hakkında şunları yazıyordu:
“İzmir’de incir istihsalatı mıntıkalarındaki bahçelerde toplanılan kurutma, nakliyat ve işleme ve haricine sevkiyat ve mağazalarda ambalaj tarzlarını gösteren bir film mıntıka müdiriyetince yaptırılmış ve Doktor Geyden Gest’in 926 senelerindeki mâlum muhalif hakikat neşriyatına karşı lazım gelen mahallere gönderilmiştir ve 926 senesinde Ticaret Vekâletince yapılan ve Avrupa’nın meşhur ticaret limanlarını dolaşan seyyar sergiye dahi bu film verilmiştir.”
Mehmet Ziya Bey, inciri karalama kampanyalarına karşı eylem planı kapsamında ikinci olarak önem verdiği konu “İncir Bayramı”ydı. Bu olaydan Mehmet Ziya Bey şöyle bahsetmiştir: “Filmi aldırırken, mevzu-i intihabda bazı tertib etmiştim. Mesela İncir Bayramı diye incirin istikbalini gösterirken gayr-i muntazam bu bayrama bir şekl-i içtimaî virmek lazım gelmişdir. Evvel zaman incirin belediye reisine bir buketle takdimi, Ticaret Odasının merasimde bulunması gibi hususlar ihzar olunarak film aldırmıştı. Ondan sonra İzmir Ticaret Odası her geçen sene bu bayrama mütezaid bir ehemmiyet atıf etti ve her geçen sene Ticaret Odasının bu noktaya fazla olan ihtimamı ile bu bayram hakikaten İncir Amele Bayramı değil layık olduğu vech üzere İzmir İktisat Mıntıkasında hasat ve istihsal devresinin ticaret sahasına intikalini gösteren ma’nen umum-ı mahsule şamil bütün muhiti alakadar eden mıntıkanın istihsal bayramı gibi bir şey oldu ve incirin hüviyet-i ticariyesinde mühim ve mümtaz bir mevki olan ve dünyada hakikaten eşi bulunmayan bu güzel mahsulümüz bu suretle İzmir’in bayramına sembol oldu.” Görüldüğü üzere alınan bu kararla incir bayramı, incir tarımının ve ticaretinin dönen tüm çarklarını (mekanizmalarını) kapsayacak şekilde ve daha geniş bir çerçevede kutlanmış olacaktı.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.