Takip Et

AYDIN İLİ VE JEOTERMAL GERÇEĞİ-3 Jeotermalin Tarihçesi:1

AYDIN İLİ VE JEOTERMAL GERÇEĞİ-3

Jeotermalin Tarihçesi:1

Dünkü yazımızda jeotermal gerçeğine çeşitli kesimlerin bakışını, konunun politize edilmesi, bilimsellik dışında ele alınması, sabit düşünce ve dogmaların halka, tarıma ve kısaca geleceğimize vereceği zararları vurgulamaya çalıştık.

Bu yazı dizisinde amacımız okuyucuları aydınlatmak, doğru bilinen yanlışları telafi etmek, konunun taraflarını doğru yönteme çekmek, jeotermal imtiyaz sahibi şirketleri yasalara uygun davranmaya davet etmek, konunun sahibi olan ve yasalarla yetkilendirilmiş kamu kurumlarını görevlerini yapmaya davet etmek, kısacası üzüm yemek. Bağcıyı dövmek değil.

Bu yazı dizimiz bir rapor halinde jeotermalin tüm gerçeklerini bilimsel ortaya koymak, Aydın’a etkilerini belge, resimlerle destekleyerek yanlış ve aşırılıklardan sakınarak tüm olan bitenin halkın ve kamu kurumlarının önüne serilmesini amaçlamaktadır.

Peki, jeotermal dünyada ve bizde nasıl gelişti? Bu işin tarihini ele alalım önce:

Dünyada ilk jeotermal santral Yeni Zelenda Wayraki ‘de 1958 de kurulmuştur.

Aydın vilayet salnameleri özellikle Buharkent kaplıcalarından söz etmekte.

Ülkemizde ilk çağlardan itibaren doğal çıkışlı sıcak sular, insanlar için birer şifa kaynağı olarak kabul edilmiş, bu sıcak su pınarlarının çevresinde hamam, sığınak, barınak, tapınak gibi yapılarve ardından kasabalar oluşturulmaya başlandı.

Aydın iline ait jeotermal kaynaklarla ilgili ilk bilgileri bize M.Ö yüzyılın son yarısında yaşamış olan Amasyalı Strabon vermektedir.

“Karura Phrygia’yla Karia arasında bir sınır meydana getirir. Burası bir köydür. Burada hanlar ve bazıları Maiandros Irmağı’nda bazıları da ırmağın kıyılarında bulunan sıcak su kaynakları vardı.”

Starabon’un bahsettiği bölge Buharkent’in güney doğusunda kalan Tekke, Kabaağaç ve Tırkaz mahalleleri ve bu bölgede bulunan sıcak su kaynaklarıdır.

Bunun dışında Aydın sınırları içinde ilk çağlardan beri Kızıldere (Hilleria), Bozyurt (Nazilli), Ilıcabaşı (Efeler),Elengüllü, Gümüş, Kuşadası’nda olduğu gibi pek çok yerde irili ufaklı sıcak su kaynaklarının varlığı bilinmekteydi.

Bir Osmanlı şehrinin ve kasabasının vazgeçilmez yapılarından olan hamamlarla ilgili olarak da 1530 yılı Tahririnde bazı isimler kaydedilmiştir. Liva genelindeki hamamların verilenlerden ibaret olmadığı bir gerçektir. Kaydedilen 30 hamamdan sadece sekiz hamamın adı zikredilmiştir:

Kurak Bey hamamı, Debbağlar hamamı, Eğri-dere hamamı, Hatun hamamı, Taş-bazar hamamı, Balat hamamı, Lala hamamı(Balat), Hoca-oğlu hamamı.

Evliya Çelebi Aydın’da dört hamamın var olduğunu belirterek bu hamamları över. Bu hamamlardan Yeni hamam, Orta hamam, Hamza Beşe Hamamı’nın adını vermektedir. Bu biilgiler de bize Aydın Güzelhisar’ında jeotermal suların varlığına işaret etmektedir.

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.