Tekrar vergi sözcüğüne dönecek olursak;
Vergi, kelime kökü olarak Türkçe bir kelimedir, vermek kökünden türemiştir ve hediye edilen ya da karşılıksız verilen değer olarak ifade edilebilmektedir. Genel itibari ile sözlük anlamı; devlet örgütünü yürütebilmek için hükümetin aldığı para olarak ifade edilebilmekledir (6).
Verginin birçok tanımı olmasına rağmen geniş anlamda kapsayıcı bir tanımla yazımıza başlayalım.
Vergi; devletin veya devletten aldığı yetkiye dayanan kamu tüzel kişilerinin kamusal faaliyetlerinin gerektirdiği harcamaları karşılamak ya da kamusal görevlerinin gereklerini yerine getirmek amacıyla ekonomik birimlerden kanunda öngörülen esaslara uymak kaydıyla ve hukuki cebir altında, özel bir karşılık belirtmeksizin geri vermemek üzere aldıkları parasal tutardır (7).
En basit ifade ile vergi “modern bir toplumda yaşamak için ödenen fiyatın bir parçasıdır” (8).
Vergi devlet tarafından şahıs ve kurumlardan cebren ve karşılıksız olarak alınan paradır.
Tarihi anlamda ve insanlık tarihinin derinliklerinde ilk vergilerin devlet eliyle değil ruhban sınıfı haline gelmiş olan tapınak yöneticilerince konduğunu görmekteyiz. Bu halkın ürünlerini elinden almak, tapınağa bağışlamak, haraç toplama şeklinde gerçekleşmiştir. Bu dönem ise ilkel toplumların tarım toplumu haline gelmesi dönemine rastlamaktadır. Yerleşik hayata geçen tarım toplumları yerleşkelerini genellikle bir tapınak etrafında oluşturmuşlardır.
İlkçağ devlet ve şehir devletlerinin günümüzde olduğu gibi halka hizmeti düstur haline getirdiklerini düşünmek doğru olmaz. Vergiler öncelikle çalışmayan ruhban sınıf, kral ve ailesi ile askerlerin giderleri için karşılanmakta idi.
Alt yapı hizmetleri dediğimiz yol, köprü su getirme, tapınak ve barınak inşaatları karın tokluğuna çalışan kölelerin emekleri ile gerçekleştirilirdi.
Vergilerde bir planlama, düzenlemeden söz etmek için uzunca çağların geçmesi gerekmekteydi. İhtiyaçlar dışında savaş halleri vergi toplama dönemi idi.
Eski Sümer, Mısır ve benzer bazı toplumlarda vergilerle ilgili yazılı düzenlemeler mevcuttu.
Mısır ve Babil’de kamu giderleri Kral ya da Firavun’un özel mülkünden karşılanırken ileri dönmelerde, bilhassa piramitlerin yapımında rica ile toplanan vergiler zorunlu hale getirildi. Hatta Mısır’da bir dönem vergi dairesi devletin en önemli kurumu haline geldi.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.