Takip Et

TZOB (TÜRKİYE ZİRAAT ODALARI BİRLİĞİ)’UN PENCERESİNDEN TÜRK TARIMININ BUGÜNÜ-11 Finansman

Türk tarımının nitelik (özellik) ve nicelik(sayısal) olarak en büyük mesleki örgütü olan (TZOB) Türkiye Ziraat Odaları Birliği,2-4 Şubat tarihlerinde Antalya’da tüm Türkiye Ziraat Odaları başkanları ve TZOB yönetim kurulu üyelerinin katıldığı “Eğitim Toplantısı” TZOB Genel Başkanı Sayın Şemsi Bayraktar’ın sunumu ile başladı.

 

Sayın Bayraktar’ın “Türk Tarımının bugünkü Durumu, Sorunları ve Çözüm Yolları”nı içeren sunumunu okuyucularımızın bilgisine sunuyoruz:

 

Finansman konusu, çiftçimizi en fazla zorlayan konulardan biridir. Çiftçimiz, üretim sezonunun başından itibaren para harcamakta, ancak hasattan sonra ürününü satarak elde ettiği gelirle borçlarını kapatabilmektedir. Bundan dolayı, finansman çiftçimiz açısından hayati önemdedir ve tarımda borçlanma her yıl artarak devam etmektedir.

 

Çiftçimiz hızla borçlanıyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) verilerine göre, 2005 yılından 2017 yılı Eylül sonuna kadar tarımda banka kredi borcu 12 kat arttı. 7 milyar liradan 83,2 milyar liraya çıktı. 2005 yılı ile 2017 yılı Eylül ayı arasında tarımsal kredi borcu oransal olarak yüzde 1095,24 arttı. Buna karşın bu dönemde tüketici fiyatları enflasyonundaki artış yüzde 155,92’de kaldı. Tarımsal kredi stoğundaki artış oranı, tüketici enflasyonunu 7’ye katlamıştır.

 

Sadece 2012 sonrasına baktığımızda, tarımsal kredi borcunun 32,7 milyar liradan, 2017 yılı Eylül ayı sonu itibarıyla 83,2 milyar lirayı ulaştığını görüyoruz. 2012 yılı ile 2017 yılı Eylül ayı arasında tarımsal kredilerde ikibuçuk kat artış yaşanmıştır. Bu dönemde tarımsal kredi stoğundaki artış, yüzde 154,5’i bulmuştur. Buna karşın bu dönemde tüketici fiyatları enflasyonundaki artış yüzde 47,2’de kalmıştır. Tarımsal kredi stoğundaki artış oranı, tüketici enflasyonunu 3,3’e katına yaklaşmıştır.

 

Üstelik bunun içinde Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçlar yok. Tarım Kredi Kooperatiflerine olan 7,3 milyar liralık borcu da dahil ettiğimiz çiftçimizin borcu 90 milyar lirayı aşıyor.

 

2017 Eylül ayı itibariyle tarım ve balıkçılık sektörüne kullandırılan toplam 83,2 milyar liralık kredinin, 56,6 milyar lirası kamu bankaları tarafından, 10,1 milyar lirası yerli özel bankalar, 16,5 milyar lirası ise yabancı bankalar tarafından kullandırıldı.

 

Peki niye borçlanıyoruz? Çünkü, doğal afetler peşimizi bırakmıyor. Girdi maliyetleri yüksek. Fiyatlar son derece dengesiz. Biz 1’e üretirken, market fiyatı 4-5’e çıkıyor. Ürettiğimizden para kazanamıyoruz. Mecburen kredi kullanıyoruz. Üstelik, selektif krediler hariç yüksek faizle ve yüksek masraflarla kredi kullanıyoruz, borçları çeviremiyoruz.

 

Devlet desteğinin;

Sadece Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığıyla kullandırılıyor olması,

Yayınlanan kararlarda tarım sigortası mecburiyeti dolayısıyla ÇKS zorunluluğu uygulanması,

Borcu takibe düşen üreticilerin başvuru yapamaması,

Devlet desteğinin yetersiz oluşu gibi nedenler, ihtiyacı olan üreticilerin düşük faizli kredi kullanımını kısıtlamaktadır.

Ziraat Bankası teminat şartları şubelere göre değişmekte, bazı şubeler memur kefil, şehir merkezinde daire gibi teminatlar istemektedir. Bu teminatları sağlayamayan çiftçilerimizin kredi kullanımını sınırlamaktadır.

Tarım Kredi Kooperatifleri, küçük ve orta ölçekli tarımsal işletmelere kredi kullandırıyor. Ziraat Bankası, genelde küçük çiftçileri, Tarım Kredi Kooperatiflerine yönlendiriyor. Kooperatife ortak olmayanlara kredi verilmiyor. Kredi miktarını da ortaklık payına göre belirliyor. Tarım Kredi Kooperatiflerinde tarım sigortası isteğe bağlı ama hayat sigortası zorunlu tutuluyor. Yalnız, kooperatif indirimli kredilerde tarım sigortasını istiyor. Bunlar çiftçimizin maliyetini artıran koşullardır. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.