Devlet her alanda olduğu gibi tarımda da varlığını bilmek zorundadır.Bilinen istatistiklerin çok yönlü yararları bulunmaktadır.
Tarım istatistikleri genellikle “arazi kullanımı, işletme yapıları, bitkisel üretim, hayvancılık ve hayvansal üretim, tarım makineleri, gübre ve zirai ilaç kullanımı gibi veriler değerlendirilmektedir. Söz konusu istatistiklerin, Türkiye gibi tarımda istihdam edilen nüfusu yoğun ve tarımın ekonomideki payının görece yüksek olduğu ülkelerde daha da titizlikle tutulması gerekmektedir. Çünkü toplanacak veriler ülkenin gıda güvencesine ilişkin alınacak kararları doğrudan etkilerken, aynı zamanda tarımsal destekleme politikalarına, yatırım kararlarına ve ithalat/ihracat uygulamalarına yön vermektedir.”
Modern devletlerde bu veriler gerekli mercilerin önüne geldikten sonra destekleme,planlama ve yatırımlar düzenlenmektedir.
Tarih boyunca da modern anlamda olmasa da tarımsal üretimin planlanması,sürdürülmesi için yasalar çıkarılmış,tahrirler turulmuştur.
Osmanlı Devletinde özellikle 18.yüzyılın ilk yarısından itibaren “Temettüat yazılımları” adı altında tarımın istatistiği vücuda getirilmiştir.
Tarımın planlamasında –devletçiliğin hakimiyetinden ve üretici ve meslek örgütlerinin dışlanmasından dolayı tarım istatistikleri öteden beri bir sorun olarak görülmekte olup, verilerin doğruluğu sürekli tartışma konusu yapılmaktadır.
Sağlıklı verilerin temininin yanı sıra, kayıt dışı üretimlerin tespit edilememesi ve aynı zamanda yayınlanan istatistiklere yansımaması, doğru ve güvenilir istatistiki verilerin önemini bir kat daha artırmaktadır. Bu temel sorun, tarım ve hayvancılık üretim değerleri ile katma değer hesaplamalarında önemli bir dar boğaz olarak görülmekle birlikte, Milli Gelir hesaplamalarına da yansımaktadır. Dolayısıyla bu veriler, Türkiye’nin GSMH’sı ve kişi başına düşen gelirleri de doğrudan etkilemektedir. İstatistiklerin eksik veya fazla hesaplanması söz konusu değerlerin de eksik veya fazla hesaplanmasına neden olmakta, bu da ülkenin makro politikalarına etki etmektedir.”
Hele günümüzde inandırıcılığını kaybetmiş olan kurumlardan birisi olan TÜİK’in istatistikle görevlendirilmiş olması başlı başına bir sorun haline gelmiştir.
Diğer bir sorun ise tarım istatisitikleri tam ve sonuç elde edici olarak mı yapılmaktadır?
“Bitkisel üretim istatistiklerinde daha çok arazilerin kullanım şekli (tarla, meyve ve sebze bahçeleri alanı vb.), önemli bitkisel ürünlerin üretimleri (hububat, meyve-sebze, zeytin, bağ, yem bitkileri vb.) ve gübre ve zirai ilaç kullanımları öne çıkmaktadır.”
“ Hayvancılık istatistiklerinde ise, en önemli bileşenleri et ve süt üretim istatistikleri oluşturmaktadır. Çünkü bütün dünyada arz ve talebin yoğunlaştığı, dolayısıyla da en büyük ekonomik aktivitenin olduğu bu hayvansal ürün gruplarıdır. Et üretim istatistikleri, aynı zamanda deri üretim verilerini de belirlemektedir.”
Bu veriler sağlıklı ürün planlaması,destekleme ve yatırımlar için yeterli veri sağlamakta mıdır?
Hayır.
Alıntılar:DPT,Türkiye’de Tarımsal İstatistikler
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.