İşlenmemiş tarım ürünlerinde, bir tarım ülkesi olmamıza rağmen dış ticaretin açık vermesinin başlıca nedeninin pamuk ve mısır başta olmak üzere bu çeşit stratejik önemi olan ürünlerin ithalatının ülkemize girişinde hiçbir engelle karşılaşmaması olduğunu belirtmeliyiz.
Pamuk ithalatı hem ülkemiz pamuk üreticisi hem de Türkiye ekonomisi için çok büyük bir kayıp olarak karşımıza çıkmaktadır. Pamuğu hammadde olarak kullanan başta iplik ,kumaş ve konfeksiyon sektörü bu durumdan rahatsız görünmemektedir. Sentetik ipliğin pamuğa göre daha ucuz olması, kumaştaki sentetik iplik miktarını artırmakla üretimi bugünlük ucuza mal etmektedirler. Fakat şu da gerçektir ki artık insanlar giyimlerine de gıda gibi özel bir önem vermekteler, sentetik iplik ile doğal (GDO’suz) pamuğun ayrımını yapabilmektedirler. Bu bakımdan tekstilcimiz bugününü kurtardığını zannetse de yarınları tehlike altındadır.
Pamuk nasıl en az elli ayrı sektörde kullanılıp çok fazla katma değer yaratıyorsa mısır da aynı şekilde.
Ülkemizde önemli ölçüde ikinci ürün olarak da yetiştiriciliği yapılan mısırın ekiliş alanı 600-650 bin hektar, üretim miktarı ise yaklaşık olarak 2.5 milyon tondur. Böylece mısır Türkiye tahıl üretiminde buğday ve arpadan sonra üçüncü sırada yer almaktadır.
Son 20 yılda ekim alanında önemli bir değişme olmamasına karşın, mısır üretiminde iki katına yakın üretim artışı gerçekleşmiştir. Bu gelişme, özellikle yeni melez tohum çeşitlerinin kullanımının yaygınlaşması, üretim teknik ve mekanizasyonun iyileşmesi ile yükselen verim düzeyinden kaynaklanmaktadır. Nitekim 1980’li yılların başlarında hektara 2 ton civarında olan ortalama verim, günümüzde 4 tona yükselmiştir.
Aynen pamukta olduğu gibi mısırda da arz talep dengesinde talep bakımından bir artış olmuştur. Pek çok bölgemizde az ya da çok mısır üretilmektedir. Ancak üretimin en fazla yapıldığı bölgeler Karadeniz, Akdeniz, Marmara ve Ege Bölgesidir. Son 20 yılda özellikle Akdeniz bölgesindeki çok hızlı üretim artışı dikkat çekmektedir. Bunun da nedeni pamuğun ederini bulamaması ve pamuk ekim alanlarının, çiftçinin tercihi ile yerini mısıra terk etmesidir.
Mısırın kullanım alanı da çok geniş olup özellikle gıda ve yem sanayi yüksek oranda mısır tüketmektedir. Üretimdeki artışa rağmen ülkemizde mısır üretimi yurtiçi talebi karşılayamamaktadır. Üretim açığı ithalatla karşılanmaktadır. Son yıllarda 800 bin ton civarında mısır ithal edilmiştir.
Mısır tarımı konusunda oldukça avantajlı bir ülke konumundayız.
• Ülkemiz tarım toprakları içinde mısır ekimine uygun sulanabilir arazi miktarı yeterlidir.
• Mısır tarımında makineleşme oldukça iyidir. İnsan gücüne ihtiyaç oldukça azalmıştır.
• Dekar başı verim her geçen gün artmaktadır.
• Kaliteli tohumluk kullanımı yaygınlaşmıştır.
• Sulama dışında modern tarım teknikleri yaygınlaşmıştır.
Mısır tarımında avantajımız kadar çok sorunlar da bulunmaktadır:
• Mısır ekim alanlarının parselleri ekonomik olamayacak kadar küçük parçalıdır.
• Mısır ithalatı en büyük sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.
• Bakanlık yetkilileri her ne kadar inkar etseler de GDO’lu mısırlar ülkemize girmekte, gıda ve yem sanayinde kullanılmaktadır. Bunun da nedeni yerli üretime göre çok ucuz olmasıdır.
• *Mısıra verilen desteklemeler pamuktaki gibi yetersiz olup Türk çiftçisi diğer ülkelerin üreticileri ile rekabet edememektedirler.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.