Takip Et

GDO’LU MISIR NEDİR, NE DEĞİLDİR?-2

Tarım ürünlerinin üretiminde yaklaşık 20 yıldır hızlı bir artış görülmektedir.

Prof.dr Selim Çetiner’in araştırmasına göre ,

Bitki biyoteknolojisi ve özellikle gen teknolojisi alanındaki gelişmeler, 1980’li yıllardan itibaren hız kazanmış, ilk transgenik ürün bitkisi olan uzun raf ömürlü domates FlavrSavr adı ile 1996 yılında pazara sürülmüştür. Bunu gen aktarılmış soya, mısır, pamuk, kolza ve patates bitkileri izlemiştir. 1996 yılından itibaren transgenik ürünlerin ekim alanları hızla artmış ve 2009 yılında 134 milyon hektara ulaşmıştır.

Bu araştırmaya göre GDO’lu tarım yapılan arazi miktarı aşağıda olduğu gibidir:

Yıllar Hektar (milyon)

1996 1.7

1997 11.0

1998 27.8

1999 39.9

2002 58.7

2003 67.7

2004 81.0

2009 134.0.

Çetiner’e göre,” halen piyasada bulunan ürünlerin önemli bir kısmı bazı zararlı böceklere ve herbisitlere karşı dayanıklılık özelliği kazandırılmış ürünlerdir. Bunların bu özellikleri de satılan her bir tohum torbası üzerinde açıkça yazılmaktadır. Bugüne kadar, piyasada bulunan hiçbir transgenik soya, mısır ya da pamuk “yüksek verimli” iddiasıyla pazarlanmamıştır.”

ABD’nin aksine AB ülkelerinde 1990 yılından beri yürürlüktedir. Türkiye’de ise 26 Mart 2010 tarihinde çıkarılan Biyogüvenlik Kanunu, AB mevzuatıyla uyumlu olmamanın ötesinde GD bitkilerin yetiştirilmesini yasaklamaktadır.

GDO’lu gıdaların insan sağlığına zararları önce hayvanlar üzerindeki deneylerle ortaya konulmaya çalışılmıştır. Ewen, B.W.S., Pusztai, A. GDO’lu patateslerin, fareler üzerindeki etkilerini belirlemeye yönelik olarak yaptıkları çalışmadır. Bu çalışmada, GDO’lu patatesle beslenen farelerin sindirim sisteminin farklı bölümlerinde gastrik mukoza proliferasyonu gibi etkiler belirlendiği bildirilmiştir.

Bu bakımdan GDO’lu mısır hakkında iddialar daha da yoğundur.

Velimirov ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada ise; genetiği değiştirilmiş mısırla beslenen farelerde, dördüncü nesilden sonra bağışıklık sistemlerinin ve üreme genlerinin bozulduğu, sperm sayısının düştüğü ve daha ufak tefek, çelimsiz hayvanlar oluştuğu bildirilmiştir.

GDO’lu tarı ürünleri içinde gıda olarak kullanılan en önemli ürün mısırdır.

Sadece mısırdan üretilen ve çeşitli gıdalarda “bileşen” veya “katkı maddesi” olarak kullanılan yan ürün sayısı 700’ü bulmaktadır. Yani bu yan ürünleri içeriğinde kullanan her bir işlenmiş ürün GDO’lu olma riski taşımaktadır. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.