TZOB Genel Başkanı Sayın Şemsi Bayraktar 2019 yılı Türk tarımını değerlendirirken Türk çiftçisinin 2020 yılından beklentilerini de ifade etti.
• Üretimde verim ve kalitenin artırılması için sertifikalı tohum kullanımına verilen destekler artırılmalı, sebze tohumu ve fidelerinde uygulanmakta olan KDV, diğer tohumluklarda olduğu gibi yüzde 1’e indirilmeli, tohumda Ar-Ge çalışmalarına hız verilmeli, dışa bağımlılık azaltılmalıdır.
• Toptan yumurta ve balık satışlarında KDV oranının yüzde 8’den yüzde 1’e indirilmesi kararını üretici birliklerimiz ve üretimin desteklenmesi açısından olumlu buluyoruz.
• Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri çiftçimizin düşük faizli kredi ihtiyacının tamamını karşılamalıdır.
Kredi kullanımında bankalar, masraf, komisyon, ipotek, hayat sigortası, tarım sigortası gibi çiftçinin maliyetini artıran taleplerde bulunmamalıdır.
• Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kaydı olsun olmasın bu durumdaki tüm çiftçilerimizin borçları faizleri silinmek suretiyle uzun vadeyle yapılandırılmalıdır.
• TARSİM sigorta primleri düşürülmeli, Çiftçi Kayıt Sistemi’ne dahil olmayan çiftçiler de tarım sigortası yaptırabilmelidir.
• İlçe bazlı uygulanan verim sigortasında parsel bazına geçilmeli, tüm ürünler ve riskler kapsama alınmalıdır.
•
Tarım sigortası kapsamında halen yer almayan risklerin yaşanması durumunda çiftçi zararlarını karşılayacak şekilde destekleme yapılmalıdır.
Acilen toplulaştırma çalışmaları tamamlanmalıdır. Verimli tarım arazileri korunmalıdır.
•
Toprak Koruma Kurullarında Ziraat Odaları daimi üye olmalıdır.
•
Yeterli büyüklükte arazisi ve geliri bulunmayan çiftçilerin, tarımda kalabilmeleri için yaşamlarını sürdürebilecek gelire sahip olmaları sağlanmalıdır.
•
Sulama yatırımları hızla tamamlanmalıdır. Özellikle GAP, KOP ve DAP gibi büyük sulama yatırımlarını içeren projeler hızla bitirilmelidir. Su fakiri bir ülke olduğumuz göz ardı edilmemeli, sulamada yüzde 60’lara varan tasarruf sağlayan basınçlı sulama sistemleri yaygınlaştırılmalıdır. Su kaybına neden olan sistemler değiştirilmeli, sulama oranı ve randımanı artırılmalıdır. Kapalı devre sulama sistemleri kurulmalıdır. Su kısıtı olan havzalarda kuraklığa dayanıklı bitki türlerini yetiştiren üreticiler daha fazla desteklenmelidir.
•
Çiftçilerimizin ekonomik açıdan örgütlenmeleri desteklenmelidir. Bu örgütler idari ve mali yönden güçlendirilmeli, fonksiyonel ve profesyonel olmaları sağlanmalıdır.
•
Ülkemizde üretim planlamasının yapılamaması zaman zaman patates ve kuru soğan başta olmak üzere birçok üründe arz talep sorunu yaşanmasına sebep olmaktadır. Üretim planlaması tüm ürünlerde süratle hayata geçirilmelidir.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.