Takip Et
  • 6 Mart 2025, Perşembe

Hayaller ve Hayatlar

İnsanlar dağınık puzzle parçaları gibi yeryüzüne bırakılmışlar. Herkes nasibini önünden yemiyor, kimi dağlara tırmanıyor, kimi bir süs kabağının içini oyuyor, kimisi bisiklet kimisi araba tamir ediyor, kimisi insan kimisi hayvan muayene ediyor.

Çocukken sorulduğunda "pilot olacağım" diyen çocukların sayısı kadar pilot yok günümüzde ya da çocukken sorulduğunda "doktor olacağım" diyen çocukların da çok azı doktor oluyor. Yani yoğurt maya tutmuyor, odam kireç tutmuyor hesabı. Ve hüznün saklandığı gülümsemeler, kahkahanın perdelediği hıçkırıklar, tuvalet kapılarından, odalardan, sessiz köşelerden duyuluyor. Büdü'sünü bulamayan Edi'lerle dolu memleket. Solungaçsız balıklarla, kendini at sanan nallanmış eşeklerle dolu. Kimsenin sallamadığı beşiklerle, kimsenin aşamadığı eşiklerle, bir defa bile çorbaya dalmamış kaşıklarla dolu.

Bir folklor ekibinin elindeki kaşıklar, olması gereken yerden alakasız bir yerde ve üstelik sofradaki kaşıklardan daha çok ses çıkarıyor.

Gürültü ve görüntü odaklı olanlar başrolleri kaparken bunlara alkış tutan yancı takımı da pozisyonlarını korumak için yapılan "namussuz eylemler"in sunduğu" namuslu gibi yapma" rolünün hakkını vermekle meşgul. Tahta kaşıklar, oynayanların elinden düşmüyor, ömrü hayatında bir kez bile çorbanın içine dalmamış tahta kaşıklar, hünerli avuçlarda varoluşundan alakasız bir müzikal ahengin sağlanması için "şık şık" diye ritim tutturuyor.

Herkes dünyalık rızkını ve hepsinden daha zoru sosyal hayatın onu icbar ettiği icat edilen lüzumsuz gereksinimleri temin etmek telaşıyla terbiyeli atlar gibi yere bakarak gökyüzünden ve hava durumundan bigane koşturuyor.

Tatminsiz hayatlar ve okşanmamış egolar kibir besliyor.

Tatmin ola ola sıkılmış bencil ruhlarsa yeni oyuncaklar peşinde.

Ve dillerinde kötücül söylemler, nazarlarında kibir, ayar veriyorlar hayatın ritmini tutturamayan gönüllü kölelere.

Bakışlarıyla olayı aşmış bencil bir ifadeyi resmeden bir anne ve şımarıklığı sevimli bulunan bir yaz çocuğunun güneş kremi reklamı için poz verdiği reklam broşürü eczanenin camdan cephesinde boy gösterirken o eczanenin kapısı her açıldığında o fotoğraftaki hayatlara tezat oluşturan mütevazılıkta dar imkanlarından dolayı ufkunu da daraltmış, günümüz yaşamına yenik insanlar, seratonin eksikliklerini tamamlamak üzere eczanelere sökün ediyor.

Ölümü kendisine yakıştıramayan hayatlar,

Ölümü yorgun olacak olanlara galebe çalıyor.

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.