Ülkemizde öncelikle dış etkiler (uluslararası pamuk fiyatlarındaki dalgalanma ve düşüşler), daha sonra pamuk destekleme primlerinin yetersizliği dolayısıyla pamuk ekim alanları ve dolayısıyla pamuk üretimi azalmıştır.
Bunun nedenlerinden birisi tekstilcinin ithal pamuğu tercih etmesi, pamuklu kumaşlarda saf pamuklu yerine sentetik iplik kullanmanın yaygınlaşmasıdır.
Kütlü pamuk üretimi yıllar itibari ile şu şekilde gerçekleşmiştir.
Yıl Üretim (lif) (bin ton) Yıl Üretim (lif) (bin ton)
1998: 882 2008: 691
1999: 791 2009: 655
2000: 879 2010: 817
2001: 914 2011: 980
2002: 988 2012: 881
2003: 919 2013: 865
2004: 935 2014: 893
2005: 863 2015: 846
2006: 976 2016: 864
2007: 864
Yukarıdaki rakamlar TÜİK’in % 38 pamuk randımanı hesaplaması ile lif’e çevrilmiştir.
Yıllar itibari ile Türkiye’nin dünya pamuk üretimindeki payı düşmektedir. 2001-2008 yılları arasında dünya pamuk üretiminin yaklaşık % 4’ünü gerçekleştiren ülkemiz,2012/2013 sezonunda % 3'e düşmüştür. Bu rakam 2014/2015 sezonunda % 2,7’ye inmiştir.
Ülkemizde tarım ürünlerine uygulanan desteklerden birisi de “mazot ve gübre” destekleridir. Pamukta uygulanan bu destekler de aşağıda tabloda gösterilmiştir.
Yıl Mazot Desteği(TL.) Gübre Desteği(TL)
2005 4,5 3
2007 5,4 3
2008 5,4 3
2009 5,4 5,4
2010 5,5 5,5
2011 6 6
2012 6,4 6,3
2013 7 7
2014 7,5 7,5
2015 7,9 8,25
2016 11 - (Gübre ve mazot desteği birleştirildi.)
Yukarıdaki desteklemelerin, pamuk gibi neredeyse tamamı makinelerle yapılan bir tarım dalı için yeterli olmadığı ortadadır.
Sayın Başbakan’ın mazot desteğinin, mazot fiyatının % 50’sine karşılık geleceği yolundaki müjdesi Türk çiftçisin tamamını sevindirmiş, fakat en çok da pamuk üreticisini ümitlendirmiştir.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.