Takip Et

TZOB GENEL BAŞKANI ŞEMSİ BAYRAKTAR’IN GÖZÜNDEN TÜRK TARIMI,SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ-2

TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, hafta sonunda yapılan TZOB Genel Kurulu’nda Türk Tarımının sorunlarını,nedenlerini ve çözüm önerilerini ortaya koydu.Sayın Bayraktar’ın konuşmasını özetleyerek aktarıyorum:

“Çiftçimiz, enflasyonun kazananı değil, ezilenidir. Son 4 yılda, çiftçimiz için önemli ürünler olan buğdayda, mısırda, pamukta, ayçiçeğinde üretici fiyatları, gübre, mazot gibi girdilerdeki fiyat artışlarının altında kalmıştır. Bu çiftçinin hakkını kimse yememelidir.”

“Ülkemiz 2018 Nisan ayından bu yana döviz fiyatları, enflasyon ve faizlerdeki artışın getirdiği sorunları yaşıyor. Nitekim, işsizlik ve büyüme rakamları bunu açıkça ortaya koydu.

“Son bir yılda işsiz sayımız 1,4milyon arttı. 2018’in son çeyreğinde ekonomimiz küçülmeye başladı. 31 Mart’ta yapılan mahalli idareler seçimi sonrasında yaptığım açıklamada da artık yelkenleri ekonomiye ve tarıma çevirmemiz gerektiğini vurguladım. Bu süreci çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Çünkü bu dönemin bir farkı var. Geçmiş dönemde yaşanan krizlerde et, süt, sebze, meyve, ekmek gibi temel gıda ürünlerinin fiyatları son derece makuldü. Halkımız, ev eşyası, giyim, araba, elektronik eşya gibi ihtiyaçlarını yeterince karşılayamıyordu ancak eti, sütü, özellikle meyveyi, sebzeyi, ekmeği bol miktarda tüketebiliyordu. Şimdi bu imkan kalmadı. İnsanlarımız gıdaya ulaşmakta zorlanıyor. Bu sorunu çözmemiz gerekir.”

“Bu sorun da çiftçimiz tarlada kalırsa çözülür. Çiftçimiz üretirse çözülür. Ülkenin dağı, taşı ekilirse çözülür. Çözüm belli: Üretim, üretim, üretim! Başka bir çözüm yok.”

Bu girdi fiyatlarıyla, bu faizlerle, bu enflasyonla, bu ithalat izinleriyle, bu alım fiyatlarıyla üretim kolay mı? Bu şartlarla hangi ülkenin çiftçisi üretim yapabilir? Çiftçimizin sorunlarını çözemezsek, gıda fiyatlarını daha çok konuşuruz. Önceliğimiz de yapısal sorunlar olmalıdır.”

” Bildiğiniz gibi arazi parçalanması ülkemizin önemli yapısal sorunlarından biridir. Ülkemizin üçte biri kadar yüzölçümü olan İngiltere’de tarımsal işletme büyüklüğü 538 dekarken, bizde 61 dekar düzeyindedir.

Üstelik bu alan ortalama 10 parselden oluşmaktadır. Parsel büyüklüğü 6 dekarda kalmaktadır. Bu kadar küçük parsellerde verimli tarım yapılabilir mi?

Üretim maliyetinin önemli bir kısmı da buradan gelmektedir. Arazi kullanımının planlanması ile üretim planlaması birlikte yapılmazsa hem verimlilik hem de maliyet sorunumuz devam eder.”

“Ülkemiz su zengini değil. Suyun damlası bile önemli. Ne yapıp edip sulama oranı ve randımanını artırmamız, sulamaya açılmamış alanları sulamaya açmamız, yüzde 60’lara varan su tasarrufu sağlayan basınçlı sulama sistemlerine geçmemiz gerekiyor. Teknik ve ekonomik olarak tüm sulanabilir tarım arazilerinde sulama yatırımlarının tamamlanması için büyük sulama projeleri içeren GAP, DAP ve KOP’un da bir an önce bitirilmesi gerekiyor. Tabii sulama yatırımı pahalı bir iş. Sulama yatırım maliyetini düşürmemiz için arazi toplulaştırma çalışmalarını hızlandırmamız çok önemli.

Zaten bakanlığımız son yıllarda bu alanda epey bir mesafe kat etti,14,3 milyon hektar olan toplulaştırılabilir arazinin 6,1 milyon hektarında çalışmaları tamamladı.

Toplulaştırma yapılabilecek kalan 8,2 milyon hektar alanında bir an önce bitirilmesi tarımımız açısından çok önemlidir.” 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.