Ülkemizdeki tarım arazilerinin sürekli olarak azalması ülke insanının,ülkemizde barınan mültecilerin,ülkemizi ziyaret eden turistlerin ve ülkemizden tarım ürünü ve gıda ithalatı yolu ile beslenme ihtiyaçlarını gideren yüz milyonlarca insanın gıda açısından geleceklerini tehlikeye sokmaktadır.
Sadece 2010 ve 2014 yılları arasında ülkemiz tarım topraklarının azalmasını aşağıdaki tablodan inceleyelim:
Yıl Toplam tarım Toprağı Miktarı (Bin hektar)
2010 39 012
2011 38 231
2012 38 399
2013 38 423
2014 38 566
Görüleceği gibi beş yıllık süreçte tarım topraklarımız 446 bin hektarı,yani 4 milyon 460 bin dönümü sanayi, konut, altyapı, enerji, maden,turizm sektörlerince işgal edilmiştir.Artık bu topraklar bir daha geri dönemeyecek şekilde üretim dışına çıkarılmıştır.
Ülkemizde erozyondan etkilenen alan 57,bin hektardır, bu alanın %27,4'ünde orta derecede, %49,6'sında şiddetli ve % 23'ünde çok şiddetli erozyon görülmektedir.
Erozyon ve diğer sektörlerin tarım dışına çıkardıkları alan miktarı yaklaşık olarak 500 bin hektardır.Doğa yolu ile üretim dışı kalan tarım alanı miktarı toplam tarım alanının % 11’ine karşılık gelirken diğer sektörlerin sebep olduğu tarım dışı kalma oranı yaklaşık olarak % 85 civarındadır.
Diğer sektörlerin faaliyetleri arasına tarım arazilerinin amaç dışı kullanımı ile, bu toprakların insan veya hayvan beslenmesi için gereken tarımsal etkinlik dışında kullanılması da alınmalıdır.
Türkiye'de tarım alanlarının amaç dışı kullanımı genellikle, kentleşme, sanayi tesislerinin ,enerji santralleri,maden sahaları kurulması, turizm tesisleri yapılması yanında kamu yatırımları, tuğla, kiremit, kil, kum ocaklarının işletilmesi gibi farklı yapılaşmaları içermektedir.
Türkiye'de özellikle Bursa, Çukurova, Gediz, Menemen, Salihli, Adapazarı, Söke, Aksu, Porsuk, K.Menderes, Kazova, Meriç , Düzce ve Büyük Menderes ovalarında yukarıda sayılan tarım dışı kullanımların büyük bir kısmı uygulanmaktadır.
Ülkemizin tüm tarım sorunları bizlerin ilgi alanındadır.Ancak ve öncelikle Büyük Menderes ovasının tamamı ilgi alanımız içindedir.”Büyük Ova” kavramı ve uygulamasının Dinar’dan Ege Denizine kadar tüm Büyük Menderes boyu arazilerde uygulanması ve sıkı bir şekilde takibi ve denetlenmesi gerekmektedir.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.