Aydın ilinde yer alan jeotermal alanlarda meydana gelen çevre sel etkileri ve bu etkilenmeler sonucu oluşan çevre tahribatını ele almaya devam ediyoruz.
Jeotermal imtiyaz sahibi şirketlerin kendilerine hareket ve faaliyet alanı olarak oluşturdukları bir merkezi üs sonrasında ilk yapmak istedikleri işlerden birisi sondaj alanları oluşturmaktır. Bunun için de sondaj kuyusu kazılabilecek bölgeler tespit edildikten sonra bu alanlar içinde kalan 2-3 dekar büyüklüğündeki tarım arazileri irdelenerek çiftçiler arasında ihtiyaç sahipleri belirlenerek düşük tutarlarla bu küçük arazilerin alım işleri başlanır. Bu işlem için halk arasından paraya fazla düşkün, ticari zekâsı yüksek(!) kişiler seçilerek satın alınacak arazi sahipleri ile şirket alım yetkilileri arasında ticari bağlar kurulur. İlk satın alınan arazilerin fiyatları elden geldiğince düşük tutulur ki yüksek arazi piyasası oluşması önlenir. Ancak son zamanlarda çevre çiftçilerinin konuya vakıf olmaları, jeotermalin çevre zararlarının toplumsal bir duyarlılık yoluna girmesi ile arazi fiyatlarına neredeyse dört kat rakamlar belirlenmeye başlanmıştır.
Alınan birkaç dekarlık arazilerde ilk sondaj faaliyetleri başlar.
Çevre üzerindeki ilk belirgin etki ise bu sondaj çalışması sırasında oluşur, çevrede yetişen tarım ürünleri ve tarımsal yüzeyde birçok tahribata neden olmaya başlar.. Sondaj donanımının kurulumu için kuyu başına ulaşımı sağlayacak yol inşası gerekmektedir. Ve kuyu çevresindeki altyapıyı gerektirir.
İmtiyaz sahibi şirketler genellikle yeni yol açmak için istimlak bedeli ödemeye yanaşmazlar. Mevcut tarla ve bahçe yollarını, eğer araçları geçemeyecek kadar dar ise ellerindeki iş makineleri ile genellikle tarla sahiplerinin iznini dahi almadan tarla ve bahçe sınırlarını bozarak, meyve ağaçlarının dallarını kırarak, bazen yerlerinden sökerek yollarını açarlar.
Kuyu çevresinde, 300-500 m² (küçük bir sondaj kulesi, maksimum derinlik 300-700 m) ile 1200-1500 m²’lik (küçük-orta bir sondaj kulesi, maksimum derinlik 2000 m) bir alana ihtiyaç vardır. Bu kadar küçük alanları satın almakta zorluk çekmezler. Bu ölçüde bir zeytinlik veya incir bahçesi yaklaşık olarak 10-20 bin lira arasında rayiç değere sahipken, şirketler yerine göre, sıkıştıkları anda 40-50 bin TL’ye varan tapu devir ücretleri ödemektedirler.
Yapılan işlemler, çevredeki yüzey morfolojisini değiştirir, yerel bitki örtüsü ve yaban hayatına zarar verebilir. Gerek düşük gerekse yüksek sıcaklıklı jeotermal sistemlerde, arama amaçlı sondaj sırasında gerekli önlemler alınmaz ise jeotermal akışkanlar geçildiğinde yeraltı suları ile sondaj akışkanlarının karışması yeraltı suyu kirlenmesine neden olabilir.
Sondaj ve testler sırasında ortaya çıkan bir diğer problem atmosfere gaz atımıdır. Ayrıca sondaj sırasında büyük miktarlarda katı atık üretilir. Bunlar sondaj çamuru, yağ ve petrol ürünleri ile çimento atıklarıdır. Sondaj çamuru alkalidir, büyük oranlarda krom ve pek çok kimyasal içerir. Kullanıldıktan sonra temizlenmeli ve sıvıdan ayrılmalıdır. Sondaj çamuru ya kuyuda dolaşım sırasında kaybedilir ya da sondaj sonunda katı atık olarak atılır. Sondaj sırasında çıkarılan katı maddeler özel atık tanklarında ya da havuzlarında depolanmalıdır. Bu önlemlerin alınmaması durumunda; yüzeysel su ve toprak kirlenmesi, habitatın etkilenmesi ve doğal örtünün bozulmasıyla karşılaşılabilir.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.