Takip Et
  • 17 Mart 2025, Pazartesi

Yaren Leylek ve Aydın’daki kısa pisleşmeler

Yaren Leylek ve Adem Amca’nın 14. kez buluşmasını, sadece Türkiye değil tüm dünya konuşuyor.

Yaren’in Adem Amca’nın kayığına bir kez daha bindiği köye, turist akını var.

Dünya, Yaren Leylek ve vefayı konuşurken, biz Aydın’da dar alandaki kısa pisleşmelere tanıklık etmeye devam ediyoruz.

Eskiden dar alanda kısa paslaşanlar, son günlerde dar alandaki kısa pisleşmelerinin dozunu iyice artırdı.

Salyalar, salvolar havada uçuşuyor.

Sanki Ankara’dan duyulacak, tüm dünyada gündem olacakmış gibi; durmadan yazıyorlar, çiziyorlar, söylüyorlar.

Aslında İzmir’den dahi duyulmuyor, sizin dar alandaki kısa pisleşmeleriniz Muğla’nın, Denizli’nin hatta Yukarı Kayacık’taki Adem Amca’nın bile umurunda değil.

Geçmişte dar alanda kısa paslaştığınızda da öyleydi, bugün de böyle…

Kahramanlık, öyle ucuz olmaz.

Geçmişte cephane taşıdığınız, eteğinin altında siperlendiğiniz, emir buyurduğu her cepheye aklı sıra kurşun yağdırdığınız tarafa bugün tükürüyorsanız, bunun adı olsa olsa yediğiniz çanağı pislemek olur.

Memlekete de bir faydası olmaz.

Sırça köşklerde, kıçınız ve burnunuz göklerdeyken, size bu şatafatı sunanların yüzüne tükürebilseydiniz, belki o zaman kahraman olurdunuz.

Şimdilerde sizin o saydıklarınızdan, sorduklarınızdan Ankara’nın haberi yok mu sanıyorsunuz?

“O çocuğun babası kim?”

Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü bu sorunun cevabını bilmiyorsa, o koltukta bir gün bile oturmasın.

Çocuğun himaye edilip, annesinin rezil edildiğini duyan Bakan Mahinur Özdemir Göktaş, bu olaya müdahale etmiyorsa, Aile Yılı’nda önce kendi vicdanını sorgulasın.

Sözünü ettiğiniz savcılar, yargı mensupları, müfettişler, muhakkiklerle ilgili her şeyi yıllardır duyup, bilip kılını dahi kıpırdatmayan HSK, Adalet Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, İçişleri Bakanlığı, Bakan Yılmaz Tunç, Bakan Ali Yerlikaya hala harekete geçmiyorsa, bilin ki sizin dar alandaki kısa pisleşmeleriniz, kendinizi daha da kirletmekten başka bir işe yaramaz.

Haşereler gibi kolaya kaçarak, ucuz yoldan, sosyal medyadan atıp tutarak bir yere varamazsınız.

Bildiklerinizi, duyduklarınızı, belgeleriyle birlikte evrak kayıt numarası da alarak ilgili makamlara iletirseniz, bunun üzerine harekete geçilirse, işte o zaman şişman değil ama pişman kahraman olursunuz.

Şimdilerde dar alanda yaptığınız kısa pisleşmeler, Aydın’a bir fayda sağlamıyor.

Aydın’ın siyasetini şekillendirmiyor, ekonomisini, sosyolojisini geliştirmiyor.

Yaren Leyleğin ülke turizmine sağladığı katkı bile sizin bir zamanlar kayığına bindiklerinizin Aydın’ın turizmine verdiği zararı telafi edecek boyuttayken, siz hala salya ve sümüklerinizle Seyit Onbaşı muamelesi göreceğinizi sanıyorsanız, büyük bir yanılgı içerisindesiniz demektir.

Yaren Leylek bile 14 yıldır yanlış kayığa binmezken, sizin aklınız neredeydi?

Sizin de içinde bulunduğunuz, “Motorları maviliklere süreceğiz” diyerek çıktığınız yolculukta o kayık rotasını şaşırınca, tıpkı Serhan Seyhan gibi “Dur Kaptan!” diyebilseydiniz, bugün Aydınlının gözünde belki farklı bir yerde olurdunuz.

Çok da dert etmeyin, Aydın’daki bu devran böyle sürüp girmez.

Sizin “Eşkıya dünyaya hükümdar olmaz!” diye ağlamanıza, sızlamanıza, naralar atmanıza da gerek yok.

Belki yarın, belki yarından da yakın, sarı saçlı, mavi gözlü bir yiğit daha çıkar;

“Dur yolcu!” der.

Çanakkale şehitlerimize saygıyla… 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.