Büyük Menderes Nehri havzasındaki tarım sektörü, önemli su kullanıcısıdır. Bu havzada inşa edilerek işletmeye açılmış sulama projelerinin tamamının işletme ve bakım sorumlulukları, sulama birliklerine ve kooperatiflere devredilmiş durumdadır. 2007’ye kadar DSİ tarafından inşa edilen ve işletmeye alınan sulama tesislerinin toplam alanı yaklaşık 180.000 hektardır. Bu rakam nehir havzasında ekonomik olarak sulanabilen toplam alanın yaklaşık %50’sidir.
DSİ 21 Bölge Müdürlüğü tarafından 2015 yılı itibari ile havzada Büyük Menderes’ten sulanan arazilerin toplamı 1 milyon 375 bin dekardır.
Havzadaki sulama yapılan alanlarda, 28 farklı türde tarım ürünü yetişmektedir. 2007 yılına ait verilere göre,nehir havzasındaki sulama yapılan alanlardaki en önemli tarım ürünleri ekim alanlarına göre pamuk (%30), tahıllar (%17), ve %15 oran ile mısırdır. Söz konusu yılda sulama yapılan alanlardan elde edilen brüt üretim tutarı 710 milyon TL, çiftçilerin tarım ürünlerinden (hayvancılık hariç) elde ettikleri net gelir 455 milyon TL olarak gerçekleşmiştir.
ÜRETİM ARACI ZENGİNİ
Havzada üreticiler tarafından 2008 yılı itibari ile 40 bin pulluk,12 bin 300 ekim makinesi, 15 bin 500 gübre dağıtma makinesi, arazi sulama amaçlı 19 bin 300 su pompası 5 100 süt sağım tesisi, 23 biçer döver tarımsal amaçlar doğrultusunda kullanılmaktadır.
Her geçen gün makineleşme hızla artmaktadır.Bu makine ve makinelerin işlediği topraklar ve üretimde kullandığı hayvanların Büyük Menderes ile doğrudan ilişkileri mevcuttur.
GEKA bölgesinde Aydın’ın bitkisel üretim payı yaklaşık olarak % 38’dir.Aynı bölge içinde Aydın’da kişi başına düşen bitkisel üretim değeri ise 2008 yılı baz alındığında 1592 TL’ye tekabül etmektedir ki bu rakam bugün neredeyse % 25’ler civarında artmıştır.
Bölge (havza) iklimi dolayısıyla her türlü -tropikal meyveler ve çay hariç- meyve ve sebze üretimine uygundur ve üretimi yapılmaktadır. Zeytin üretiminin % 65’i,incir üretiminin % 68’i bu havzada yer almaktadır.
BÜYÜK MENDERES HAVZASI ve KİRLİLİK
Havzanın kirlenmesine neden olan ve bu riski artıran başlıca baskı kaynakları olarak madencilik, sanayi tesisleri, kanalizasyon sistemleri, katı atık depolama alanları, arazi kullanım şekli, sanayi ve evler için su çekimi, yine aynı şekilde tarım için yer altı ve yer üstü su kullanımı, akış düzenleme yetersizlikleri, fiziksel engeller, malzeme alımı ve kanal düzenlenmesi, benzin istasyonları, otoyollar, jeotermal enerji üretim tesisleri, iklim değişikliği vb. olarak sıralanabilir.
Evsel, kentsel, tarımsal, jeotermal ve sanayi kökenli katı, sıvı ve gaz atıkları, B.Menderes’e dökülen çay ve yan dereleri ile taşınmakta olup, söz konusu atıklar toprak, su ve çevre kirliliği yanında başta insan olmak üzere havzada yaşayan tüm canlılar üzerinde etkili olmaktadır.
Ne acıdır ki, Havzanın kirlilik boyutunun bugüne kadar doğru dürüst bir envanteri çıkarılmamış, kirliliğin etkileri araştırılmamış, kirleticilerin ne oranda, nasıl ve ne ile kirlettikleri tam olarak ortaya konulmamış, sorunun çözümü için ilgili kurumlar arasında eşgüdüm ve çalışma sağlanamamış, deyim yerinde ise olan bitene seyirci kalınmış, böyle bir sorun adeta görmezlikten gelinerek yok sayılmıştır.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.