Takip Et

TARIM SİGORTALARININ GELDİĞİ NOKTA

Ülkemizde tarım sigortaları halen üreticiler tarafından tam olarak benimsenmemiştir.

Bu durumun en önemli nedenleri arasında:

• Üreticilerin devlet destekli tarım sigortası uygulamasını genel anlamda bilmesine karşın, teknik ayrıntı konusunda yeterli bilgiye sahip olmaması,

• Hayvancılıkta kapsamdaki hastalıkların yeterli olmaması,

• Tarım sigortalarında yüzde 50 (meyve bahçelerinde çiçeklenme dönemi don riski için ek 1/3 destek, kuraklık verim sigortasında yüzde 60) prim desteğine rağmen sigorta bedellerinin bazı ürünlerde hala yüksek olması,

• Üreticilerin afet sonrası hasar tespitine gelen eksperlerle zaman zaman yaşanan iletişim sorunları,

• Bazı eksperlerin yöreye özel ürünlere yönelik bilgi eksikliği, • Üreticiler tarafından bazı eksperlerin raporlarına güven duyulmaması,

• Muafiyet ve müşterek sigorta oranlarının yüksekliği ile zarar durumunda üreticinin beklediğinden daha az tazminat alması, seçenek olarak sunulan muafiyet ve müşterek sigorta oranının düşürülmesi durumunda da prim tutarlarının fazla artması,

• Tarım sigortası başvurusunda çiftçi kayıt sistemine kayıt şartı aranması,

Poliçe düzenleyen acentelerin üreticilere yeterli bilgi vermemesi gibi nedenler olduğu görülmektedir.

Sonuç: Ülkemizde tarımsal üretim bölgeye ve ürün çeşitliliğine göre değişmekle birlikte yıl boyunca devam etmektedir.

Ürün çeşitliliğinin fazla olduğu ülkemizde aynı zamanda afetlerin sık sık yaşanması tarım sektörünün afetlere karşı daha fazla korunmasını gerekli kılmaktadır.

Ancak halen ülkemizde üreticiler tarımda yaşanan afetlere karşı yeteri kadar korunamamaktadır. Üretici bin bir emekle gerçekleştirdiği ürününü yaşadığı bir afette kaybedebilmekte, tüm yılın emeği yok olabilmektedir.

Bu durum uzun zaman sürecinde üreticilerin tarım sektöründen kopmalarını beraberinde getirmektedir.

Türkiye’de tarım sigortaları sistemi, tarım sektörünün afetler karşısında korunması bakımından büyük bir görev üstlenmektedir. Ancak ÇKS’ye kayıtlı alanları yaklaşık yüzde 16’sının sigortalandığı dikkate alındığında bu sistemin tek başına yeterli olmadığı görülmektedir.

2090 sayılı Kanun’un işlevsiz olması nedeniyle, tarım sigortası yaptırdığı halde kapsamda olmayan riskleri yaşayan üreticiler afetler karşısında korumasız bırakılmıştır.

Bu amaçla 2090 sayılı Kanun gözden geçirilerek ihtiyacı karşılar hale getirilmelidir. Özellikle iklim değişikliği nedeniyle afetlerde artış beklendiği gelecek yıllarda tarım sigortasının üreticiler tarafından daha fazla önemseneceği beklenmektedir. Bu nedenle tarım sigortası konusunda üreticinin bilinçlendirilmesi ve üretici lehine yapılacak uygulamalar son derece önemlidir. Tarım sigortalarının daha fazla geliştirilerek, daha fazla üreticiye ulaşma konusunda sistemde yaşanan sorunlar gözden geçirilerek çözümlenmelidir

Ayrıca, tüm ürünlerin her gelişim evresinde yaşanan tüm risklere karşı korunması sağlanmalıdır. Bu talepleri karşılayacak olan verim sigortası da tüm ürünlerde üretici menfaatlerini gözetecek şekilde en kısa zamanda başlatılmalıdır. Çiftçi gelirlerini artan doğal afetlere karşı daha fazla koruyabilmek için tarım sigortası kapsamında halen yer almayan risklerin yaşanması durumunda çiftçi zararlarını karşılayacak şekilde destekleme yapılmasını sağlayacak mevzuat oluşturulmalıdır.

Kaynak.2.Milli Tarım Şurası Tarımsal Üretim Planlaması Grubu Çalışma Belgesi. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.