1 Kasım 2015 milletvekili seçimleri oluşturulduktan sonra seçim süreci 17 Haziran dönemine göre hem Milliyetçi Hareket Partisi hem de Adalet ve Kalkınma Partisi’nde farklı gelişmelere sahne oldu.
Milliyetçi Hareket Partisi’nde yeni listenin başarılı olup olamayacağı tartışılırken MHP ile ve ilçe teşkilatlarında seçim yorgunluğu ve motivasyon eksikliği hakim idi. İlçe başkanlıkları geleneksel ve etkisiz propaganda metotlarının peşinden koşmakta, halk ve seçmenle iletişim eksiği yaşanmakta idi. her ne kadar listede yer almasa da Ali Uzunırmak tüm samimiyeti ile adayları desteklemek için elinden geleni yapmasına rağmen yedi adaydan sadece üçü iştahla çalışmakta diğerleri ise yasak savma kabilinden arada sırada ortada görünmekteydiler.
Daha önceleri partinin değişik kademelerinde görev yapmış pek çok “aksakallı” unutulmuş, seçim dönemine girilmesine rağmen partiye tekrar davet edilmedikleri gibi, hal ve hatırlarını sormak zahmetine dahi gidilmemişti.
MHP il ve ilçe teşkilatları 1980 önceki seçimlerde gösterdikleri davranış biçimlerini sürdürmekte, halk tarafından yadırganan tutumlarında ısrar ederek seçmeni kazanmaktan çok kalmaktaydılar.
Bir ilçemizde aynı gün içinde Adalet ve Kalkınma Partisi ve Cumhuriyet Halk Partisi coşkun ve kalabalık kahvehane toplantıları düzenlerken Sayın Deniz Depboylu herkesin akşam yemeğinde olduğu saatlerde yanında beş hanım ve bir ilçe başkanı ile esnaf ziyaretinde bulunuyordu.
Milliyetçi Hareket Partisi’nin Genel Merkez yöneticilerinde görülen a-sosyal davranış örnekleri Aydın teşkilatlarına da hâkim olmuş, yerel seçimlerde belediye başkan adayı olmuş bir ilçe başkanı, Ali Uzunırmak’ın kahvehane ziyaretinde, kahvehaneye girmeyerek, güya kendine oy vermeyen seçmenleri cezalandırmak amacı ile ellerini sıkmaktan kaçınmakta idi.
Yine bir ilçemizde MHP milletvekili adayları kahve toplantısı yaparken, milletvekili ve ilçe başkanından önce daha bir yıl önce internet yolu ile banka dolandırılmaktan tutuklanmış parti üyesinin seçmenin elini sıkması dikkati çekiciydi.
İl, ilçe teşkilatlarınca sivil toplum ve mesleki kuruluşlarla düzeyli ve samimi bağlar kurulamamış, milletvekili adaylarının ise zaman yetersizliği dolayısıyla iletişim imkânları kısıtlı kalmıştı.
Ne il ne de il teşkilatları yerel bazda Aydın için proje üretimine geçmemişlerdi. Milletvekili adayları da aynı şekilde, Aydın tarımı, turizmi, sanayisi, ticareti için gerekli tespitlerde bulunmamışlar, çözüm üretimi için konuların sahibi olan oda, birlik, sektör temsilcileri ve konuların uzmanlarından eksik, yanlış ve tutarsız uygulamalar konusunda bilgi dahi alma gereğini duymamışlardı.
Hâlbuki MHP’nin 1969’dan beri yetiştirdiği kadrolar hem kamu hem özel sektör hem de sivil ve mesleki örgütlenmelerde yer almaktaydılar.
Bir ilçemizde MHP’nin seçmen ziyaretlerinde ilk el uzatan kimdi biliyor musunuz?
Ne yazık ki MHP ne düğünde vardı, ne cenazede, ne mutlulukta vardı ne acıda…
Halktan kopuk kendi içlerinde kendilerine propaganda yapan bir parti…
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.