Halk Manisa ve Aydın’da jeotermal şirketlere tepkilidir.
Halk haklıdır; çünkü
Jeotermal enerji üretim faaliyetlerinin denetlenmemesi, süre giden başıboşluk halkı rahatsız etmekte, hatta çileden çıkarmaktadır.
Jeotermal enerji şirketlerin kanun tanımaz uygulamalara kim DUR diyecek?
Valilik “DOĞAL KAYNAKLARI İZELEME KURUL” ları eleman yokluğu nedeni ile bu kanunsuzlukları denetleyememektedir.
Jeotermal KANSER YAPMAZ diyen üniversite hocaları; jeotermal bileşiklerdeki RADON, SÜLFÜR ve ARSENİK’in varlığını mı inkar etmektedirler, YOKSA bunların kanser yapmadığını mı?
Halk haklıdır; çünkü
Jeotermal akışkanlar içinde insan sağlığı için belirlenen sınırların çok üzerinde radon,sülfür ve arsenik yer almaktadır.Her üç madde de kanserojen olup halk kendi sağlığından ve gelecek nesillerin varlığından endişe etmektedir.
Üniversitemizin öğretim üyeleri jeotermal şirketlerden LABORATUVAR kurmak için para dilenmektedirler. Sayın hocalarımıza soruyorum: Jeotermal şirketlerin parası ile kurulan laboratuvarlardan hangi bilimsel ahlaka uygun sonuçlar çıkacaktır? Objektif laboratuvar sonuçları almak mümkün olacak mıdır, yoksa jeotermal şirketlerin dikte ettiği rakamlar ve bu rakamlara dayalı sonuçlara göre düzenlenen raporlar mı bilimsel içerik taşıyacaktır? Halk üniversiteleri Jeotermal şirketlerin güdümüne girme endişesi taşımaktadır ve bu yüzden haklıdır.
Halk haklıdır; çünkü
Manisa’da 30’a yakın jeotermal imtiyaz bölgesinin varlığı düşünülürse, Aydın’ın jeotermal kapasitesinin 2500 megawat olduğu görüşü ortada iken, Jeotermal alanlarda tarım parsellerinin büyüklüğü ortalama 15 dekar olarak kabul gördüğüne göre,her bir megawat enerji için bir sondaj kuyusuna ihtiyaç duyulduğuna göre ,boru hatları ve santral inşaat alanları ile beraber jeotermal şirketler Aydın genelinde bizden yaklaşık olarak 90 bin dekar tarım alanını istemektedirler.Manisa’da ,özellikle Alaşehir’de üzüm bağlarının tahribatı son hızla sürmektedir.Toprağa bağlı olan ve ekmeğini topraktan çıkaran Manisa ve Aydın çiftçisi geleceğine güvenle bakamamaktadır.
Halk haklıdır; çünkü
Yaşamak için, gelecek sağlıklı nesiller için ne toprağını ne suyunu ne de soluduğu havaya sahip çıkmak istemektedir.
Yanlış olan da toplumsal tepki içinde çoğunlukla CHP ve sol görüşlü mesleki örgüt ve derneklerin yer almasıdır. Ve halkın haklı tepkisi başka Adalet ve Kalkınma Partisi ve MHP olmak üzere,sol dışındaki parti ve kuruluşların yer almaması dolayısıyla sol bir harekete dönüşmekte olmasıdır.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.