Türkiye’de baz ürünlerde ise son 3 yıldır ekiliş alanı ya stabil izlenmekte ya da azalmaktadır. Özellikle fasulye, domates, biber, karpuz, kayısı ve kiraz da ortalama alan son 3 yıldır görünür şekilde azalmaktadır.
Sebzelerden fasulye, domates ve biberin bir önceki “ürün tercihi” grafiğinde de irtifa kaybettiği hatırlanmalıdır. Sebze ve meyve grubundaki bu iki yönlü azalış veya durgunluk dikkat çekici bulunmuştur. Bu gruptaki ürünlerin üretim sürecinin tarla bitkileriyle karşılaştırıldığında emek-yoğun olduğu, yani işçiliğe daha bağımlı olduğu dikkate alındığında, tarımsal işgücü piyasasının sorunlarından etkileniyor olabileceği ihtimali bulunmaktadır.
TÜİK’in ulusal ölçekte yayımladığı bitkisel üretim değişim oranları ele alındığında bitkisel üretim miktarı ürün grupları bazında oransal değişimleri hem son bir yıl için hem de pandeminin başladığı 2020 yılından bu yana iki yıl için göstermektedir
2022 değerleri TÜİK’in 28 Ekim 2022 tarihinde yayımladığı bu yıla ilişkin son tahmindir ve henüz kesinleşmiş değildir. İlk görselden anlaşılacağı üzere “tahıl & diğer tarla bitkileri” grubunda 2021 yılında ciddi bir düşüş yaşanmış iken, 2022 yılında bu düşüşün telafi edileceği tahmin edilmektedir.
2021 yılında düşen üretim miktarının neredeyse tamamı buğday, arpa ve şeker pancarına aittir (üç üründe toplam 10,7 milyon ton azalış). Bu üç üründeki düşüş 2022 yılında tamamen telafi edilemeyecek olsa da üretimin yeniden artması beklenirken (toplam 6 milyon artış), mısır ve pamukta da yaşanacak artışla birlikte, bu grupta yeniden toplam 70 milyon ton seviyesine ulaşılacağı öngörülmektedir.
Bu rakamlar, yukarıda daha önce açıklandığı gibi hükümetin buğday, arpa, şeker pancarı gibi ürünlerin alım fiyatlarında neden bu derece proaktif davrandığını açıklamaktadır. Kış mevsimi öncesinde ve RusyaUkrayna savaşının gölgesinde yurtiçi ürün stoklarının olası risklere karşı tahkim edilmeye çalışıldığı görülmektedir.
Çiftçinin ürün satış fiyatlarına odaklanılması, girdi fiyatlarına bağlı üretim maliyeti artışlarını da akla getirmektedir.
Geçen yıldan bu yana yaşanan girdi enflasyonuna raporun ilerleyen kısımlarında ayrıca değinilecektir.
Her halükârda ürün satış fiyatlarında bu yıl izlenen proaktif tutum çiftçiye üretimi azaltmaması adına gelecek yıl için de verilmiş önemli bir motivasyon sinyali olarak algılanmaktadır. Tahıl ve diğer bitkiler grubunda olduğu gibi, meyve ve sebze gruplarında da 2022’de pandemi seviyesinin bariz bir şekilde üstüne çıkılamadığı anlaşılmaktadır.
Ürün bazındaki tabloya bakıldığında bazı sebze ve meyve üretim miktarlarının 2020 seviyesinin hâlâ altında olduğu görülmektedir.
Domates, fasulye, karpuz & kavun, kiraz ve çay geçtiğimiz yıl ve bu yıl üst üste gerilemiştir. Biberde ise 2022 yılına özel bir düşüş beklenmektedir. Buna karşın TÜİK elma, hıyar (salatalık) ve üzümde bu yıl artış yaşandığını tahmin etmektedir. Kaynak:KKB,Türkiye Tarımsal Görünüm Saha Araştırması.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.