Geçen hafta sosyal medya hesabımda arkadaşlarımın da olduğu bir fotoğraf paylaştım.
Bugün çok samimi bir başka dostum arayıp o fotoğrafla ilgili şunları söyledi: "Selma, insanlar Avusturya'da İsrail mallarını protesto ediyor, almıyor. Çok hassaslar. Türkiye'de kimse hassas değil mi? Senin o fotoğrafında masada kola vardı. Çevrende okumuş, yazmış insanlar var; çok şaşırdım. Duyarlı değiller mi? Haydi Türkiye'nin ekonomik durumu kötü, yöneticiler bir şey yapamıyor ama insanlar neden bu kadar duyarsız?"
İyi yürekli dostumun sözleri karşısında ne diyeceğimi bilemedim.
Çünkü birincisi zaten bu tür içecekleri yıllardır içmem, farkına varmadım.
İkincisi de fotoğraftaki arkadaşlarım da aslında çok ama çok duyarlı ama bazı şeyler de alışkanlık demek ki.
Ama bu sözler üzerine çok düşündüm.
Bizde "Balık baştan kokar" diye bir atasözü var.
Arkadaşımın anlattığına göre çoğunluk Avusturya kadar da duyarlı değil Türkiye'de.
Ancak bunun nedeninin, yöneticilerden beklenen o sert tepkilerin verilmemesi mi yoksa zaten her zaman bu konulara bir kesim mi duyarlı idi karar veremedim.
Sonra, arkadaşımın cümlelerindeki, "Türkiye'nin ekonomik durumu yöneticiler o yüzden ses çıkaramıyor." cümlesi de çok kafamı karıştırdı.
Bilindiği üzere, Gazze'de İsrail saldırılarının başladığı 7 Ekim'den bu yana ticaretin durmadığı iddia edildi.
Gemilerle ihracatın devam ettiği, ihracat yapan şirketlerin sahiplerinin de, o yöneticilerin olduğu öne sürüldü.
Türkiye'nin İsrail'in en büyük demir çelik ithalatçılarından olduğunu da veriler gösteriyor.
Bu durumda doğru olan, ekonomimiz el vermiyor deyip ticarî ilişkileri sürdürmek mi, yoksa genişçe bir kesimin dile getirdiği gibi gerekeni yapmak mı?
Yani doğru olan mantıklı davranmak mı yoksa duygusal tepkiler vermek mi (kaba tabirle)?
Sanırım bunun tek bir yanıtı yok, insanlık var olalıdan beri de olmadı zaten.
Herhalde dünya da o eski dünya değil ve bu yeni dünyada Erbakan Hoca gibilerin (İsrail'e tepki söz konusu olduğunda akla ilk gelen siyasî aktör olduğu için bu örneği verdim) bir zamanlar aldığı şimdiki tabiriyle 'rijit' kararların yeri de yok.
Şimdinin dünyasında her şey uçucu, anlık olarak değişebilir ve tutarlılık da artık erdem olmaktan çıktı.
Kaldı ki, iddia edildiği üzere gemilerle İsrail'in ihracatın devam ediyor olmasının yanında, duyarlı olduklarını adım gibi bildiğim arkadaşlarımın alışkanlıktan dolayı kola almasının da pek bir kıymeti harbiyesi yoktur zannımca.
Yahut söylendiği gibi taviz tavizi doğurduğu için, o kolanın o masada durması çok önemlidir.
En nihayetinde bu yeni dünyada hiçbir hakkında kesin hüküm yok, verilemiyor.
Öyle olunca kafalar uç uç, dağınık.
Avusturya'da yaşayan insanlar da herhalde eski dünyadan kalmış olacak ki, protestolarını sürdürüyorlar!
Vesselam yeni dünya, yeni Türkiye.
Hayırlı olsun, vatana millete...
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.