Tarım doğası gereği doğal şartlarla doğrudan ilişkili bir sektördür.
Tarım işletmeciliğinin farklılığı, diğer işletme türlerinin içinde bulunduğu koşullara ilave olarak doğal koşullara bağımlı olmasıdır. Doğal şartların yanı sıra tarımsal ürün talebinin ve dolayısıyla ürün fiyatlarının istikrarsızlığı da Tarım işletmelerini etkileyen tarıma has özellikler taşıyan unsurlardır.
Çok fazla değişken unsurların etkisi altında olmaları sebebiyle, tarım işletmelerinin yönetimi karmaşık ve güç olmaktadır. Çünkü, mevcut yetersiz kaynaklardan en üst faydanın sağlanabilmesi ve bunların hem doğal hem de sektörel ve ekonomik koşullara uygun olarak gerçekleştirilmesini sağlamak gerekmektedir.
Bu gerçekleştirildiği taktirde, tarım işletmelerinin gelişmeleri mümkündür.
Bu problemin halledilmesinde gelişmiş ülkelerde, ortaya çıkan teknik ve ekonomik koşullara uygun olarak, mikro ve makro düzeyde planlama ve işbirliği tekniklerine başvurulmakta, ayrıca etkin bir pazarlama sistemi ve kontrollü bir piyasa düzeni oluşturulmaktadır.
Öte yandan, ürünlerin büyük çoğunluğunun gıda maddeleri olması ve üretimin tabiat şartlarına bağlı bulunması nedenleriyle, tarım sektörü sürekli olarak devlet müdahalesi ile karşı karşıyadır.
Devlet tarım politikaları aracılığı ile bir takım düzenleme, koruma ve sınırlandırmalarda bulunmaktadır. Bu da tarım işletmelerinde verimlilik ve gelişmeyi etkileyen, hatta yönlendiren bir unsurdur. Bu durum, tanın işletmeleri ile ilgili, bilhassa: verimlilik ve üretimin artırılması, işletmelerin modernizasyonu, üreticilerin gelir düzeylerinin yükseltilmesi v.b. gibi her türlü çalışmanın, tarımın mikro ve makro ekonomik yönlerinin birlikte ele alınarak yapılmasını zorunlu kılmaktadır.
Bir bakıma tarımsal üretimde ve işletmecilikte başarı işletmelerin kendi içindeki çalışma biçimlerinden daha fazla, uygulanan tanın politikalarının rasyonalitesine bağlıdır.
Ülkemizdeki genel duruma bakacak olursak; uluslararası karşılaştırmalarda Türk tarımı, potansiyel ve oransal üstünlüğe sahiptir. Ancak, tarımda üst düzey miktarlarda üretim yapan ülkelerden birisi olmasına rağmen, Türkiye, tarımda verimlilik ve teknoloji kullanımı açısından yeterli düzeyde gelişmemiştir.
Gerçekte ise Türkiye'de tarım sektörü, üretim, istihdam, piyasa ve faktör katkılan nedeniyle ekonomide önemli bir ağırlığa sahiptir.
Tarım sektörünün geliştirilerek ekonomiye katkısının daha fazla artırılması için mevcut tarımsal potansiyelin üretime yönelik olarak harekete geçirilmesi ve bundan etkin bir şekilde yararlanılması gerekmektedir.
Aynı zamanda bu konudaki mevcut sorunların, daha fazla tartışılarak güncelleştirilmesi, kökten çözümlerin üretilmesi için tarımda verimlilik artışını ve gelişmeyi etkileyen faktörlerin belirlenmesi gerekir.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.